YENİ NESİL TREND: BİTKİ BAZLI İÇECEKLER

 

Bitki bazlı beslenme, bundan birkaç yıl önce hiç adını duymadığımız bir trend iken, şimdi hemen hemen bütün marketlerin raflarını süslüyor. Bu trendin büyümesinde yeni jenerasyonun değişen dünya algısı da oldukça etkili oluyor. Tüketiciler bu ürünleri, hayvansal kaynaklı ürünlere alternatif oldukları, daha sağlıklı bir algı yarattıkları ve özellikle de daha etik olduğunu düşündükleri için tercih ediyorlar. Bitki bazlı yiyecek ve içecekler, yalnızca beslenme tercihini vegan ürünlerden yana kullanan tüketicilerin değil, yeni lezzetler keşfetmek isteyen, çevreci ve sürdürülebilir ürünleri tüketmenin geleceğe bir yatırım olduğunu düşünen yeni neslin vazgeçilmez ürünleri arasında şimdiden yerini almış durumda.


Küresel bitki bazlı gıda sektörünün 2027 yılına kadar %12'lik bir CAGR ile büyüyeceği ve 74 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor. Bitkisel bazlı süt ve süt ürünleri alternatiflerinin ise küresel pazarda %11'lik bir CAGR'de büyümesi ve 2025 yılına kadar 37 milyar dolara ulaşması bekleniyor, bitki bazlı süt alternatiflerinin ise bu pazardaki lider segmenti oluşturacağı düşünülüyor.


Peki bitki bazlı süt alternatifleri deyince tam olarak hangi ürünlerden bahsediyoruz? Bu ürünler, süte alternatif olarak konumlandırılan, soya, pirinç, hindistan cevizi, yulaf, badem ve/ya fındıktan yapılmakla birlikte, pek çok farklı kuru yemiş ve bakliyattan elde edilebilecek çözümler. Markette bulunan ürünler tat bakımdan oldukça doygun ve besleyici içeriklere sahip. Öncelikle soya marketi uzunca yıllar domine etmiş olsa da, son zamanlarda soya hammaddelerine tüketiciler tarafından yönlendirilen şüpheci yaklaşım sebebiyle, Avrupa pazarında 2020-2021 yılları arasında lansmanı yapılan yeni ürünlerde en fazla kullanılan bitki kaynağı olarak bademi görmeye başlıyoruz. Yulaf ise bademi oldukça yakından takip ediyor ve Avrupa’da tüketiciler tarafından en çok tercih edilen yeni bitki bazlı süt alternatifi ürünlerin başkahramanı. Yeni lansmanı yapılan bitki bazlı süt alternatiflerinde vitamin ve minerallerce zenginleştirilmiş, şekersiz, glutensiz ve besleyici yönüyle markette konumlandırılmış pek çok farklı ürün karşımıza çıkıyor. Bitki bazlı içeceklerin yalın ve aromasız halleri olabileceği gibi, aromalı ve fonksiyonel alternatiflerini de üretmek mümkün. Bitki bazlı süt alternatiflerinin sağlıklı ve besleyici ürünler tüketen bir tüketici grubuna hitap ettiği düşünüldüğünde, ‘’şekersiz’’ veya ‘’ilave şeker içermeyen’’ varyantların hızla raflarda yerini almış olması şaşırtıcı değil. Gelecekte ise ürünlerin fonksiyonel tarafını daha çok vurgulayacak bitki bazlı protein ve yüksek lif ilaveleri ile farklılaştırılacak son ürünlerin markete giriş yapması bekleniyor. Tüm bu yeni trendler ışığında bizler de hem ürün hem de reçete yelpazemizi gün geçtikçe geliştiriyor, füzyon çözümlerle farklılaşmaya çalışıyoruz.

      
Döhler Gıda olarak, bitkisel bazlı hammaddeleri ezme halinde, toz formda, ekstrakt veya şurup olarak sağlayabiliyoruz. Portföyümüzde yer alan ve bitkisel bazlı içeceklerin temel girdileri arasında kullanılabilen bitkinin ezmesi, bu bitki ezmesini/şurubunu ve/ya kıvam vericilerini de içerisinde barındıran bitki bazlı “bileşen sistemleri”, son üründe istenebilecek “fonksiyonel girdiler” (toz vitamin miksleri, vb.), “tatlandırıcı karışımları”, “doğal aroma vericiler” ve “doğal renk çözümlerimiz” ile hedef market konumlandırmasına göre son ürünler çalışarak markanızla örtüşen en doğru çözümleri elde ediyoruz. Bitkisel bazlı ürünler, kompleks yapıda ürünler olduğundan stabil yapı kazandırmak oldukça önemli ve teknik bir donanım gerektiriyor. Bu doğrultuda, çalışmalarımızı yaparken ürünün bileşimini de gözeterek en uygun hammaddeleri (pH ajanı, kıvam vericiler, aromalar, renklendiriciler, fonksiyonel bileşenler) kullanıyoruz. Bitkisel bazlı ürünlerin içerisine eklenmek istenen ekstra vitamin ve mineraller, ürünlerin kıvam, raf ömrü, tat ve dokusunu oldukça değiştiriyor. Döhler Ekibi olarak, en uygun bileşenleri kullanıyor ve böylelikle hem stabil bir ürün, hem de tüketici tercihlerine uygun, istenilen formda ürünler elde ediyoruz. Çalışmalarımızı yaparken tüm teknik gerekliliklerin farkında olarak, pilot tesisimizde yürüttüğümüz yeni ürün geliştirme süreçlerinde; üretimde alacağınız sonuçların birbiriyle örtüşmesi için en yakın koşulları oluşturmaya gayret ediyoruz. Regülasyon konusunda verdiğimiz destek ile etiket bilgileri ve tüm diğer gereklilikler konusunda sizleri devamlı güncel tutuyoruz. Üretim aşamasına geçildiği esnada ise teknik ekibimiz iş ortaklarımızı yine yerinde destekliyor ve tasarlanan son ürünün hayata kazandırıldığı tüm basamaklarda yan yana çalışıyoruz.


Bu ürün grubunda tüketicilere sunmak üzere geliştirdiğimiz, stabilitesi tamamlanmış, doygun, tat ve lezzet olarak başarılı, fonksiyonel ve besleyici özelliklere sahip üretim tesislerinizde kolayca hayata geçirilebilir birçok reçetemiz bulunuyor. Hızla büyüyeceği tahmin edilen bu kategoride, öncü olmak istediğiniz tüm ürün gruplarına çalışabilir ve talepleriniz doğrultusunda çözümlerimizi ihtiyaçlarınıza entegre edebiliriz. Sunacağımız “bileşen sistemlerini” temin etmek, hem reçeteye girmeniz gereken ürünlerin sayısını azaltıyor ve kullanım kolaylığı yaratıyor, hem de homojen bir ürünü zahmetsizce elde etmenize olanak sağlıyor. Ürün içerisinde kullanılan tüm hammaddelerin dengesi ve ürünün doğru üretim koşulları ile üretilmesi, raf ömrü boyunca stabil ve her zaman lezzetli bir son ürün elde edebilmek için elzem. Elbette kullanılacak dolum metodu, ambalaj materyali ve hammaddenin doğal yapısı raf ömrü süresinin 9 ila 12 ay arasında değişkenlik göstermesine sebep oluyor.


Döhler Gıda olarak, Karaman Fabrikamızda bu sene devreye giren, yüksek teknoloji ile donatılmış Aroma Tesisimizde doğal aroma vericileri üretiyor; yine aynı tesiste, toz vitamin miksleri, tatlandırıcı karışımları ve doğal renk çözümlerimizi elde ediyoruz. Talep edilen hangi seçenek olursa olsun, hem Döhler’in Türkiye’de ve globaldeki üretim kapasitesi, hem dünya genelinde çok geniş bir coğrafyada aktif olması ve trendleri yakından takip edebilmesi, hem de sağladığı AR-GE ve güçlü tedarik zinciri desteği ile markanız ile örtüşen en uygun son ürünleri bulma konusunda uzmanlığa sahibiz. Döhler Gıda olarak, bu kategoride stratejik işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve raflarda yerini alan ürünlerimiz ile birlikte, bitki bazlı ürün çeşitliliğinin artması üzerine yaptığımız çalışmalar ve yeni kategorilerin Türk tüketicisine sunulmasına dair yeni projelerimizle iyiden mükemmele olan yolculuğumuza devam ediyoruz.