AROMSA: SAĞLIĞI LEZZET İLE BULUŞTURUYORUZ

Aslı Kocakuşakoğlu Doğru /Aromsa AR-GE Şefi

 

 

Covid-19’un hayatımıza girmesi ile bir çok alışkanlığımız değişti. Bunların en başında da beslenme alışkanlığı gelmektedir. Bu süreç içerisinde sağlık, bağışıklık ve dengeli beslenme vurgusu yaşamımızda çok daha önemli bir yere sahip oldu. Tüketiciler aldıkları ürünlerde bağışıklık güçlendiren ve sağlık iddiası içeren ibareler bulmak, aynı zamanda ürünleri tüketirken kendilerini iyi hissetmek ve keyif almak istiyorlar. Bu doğrultuda süt ve süt ürünlerine olan talep ve pazar hacmi giderek artarken tüketiciye en iyi seçeneklerden birini de sütlü ürünler kategorisi sunuyor.


Bağışıklık artırıcı ürünlerin başında fermente gıdalar geliyor. Yoğurt bu grupta tüketim miktarı olarak pazar payındaki liderliğini korumaktadır. İçilebilir fermente ürünlerde, ayran ve kefirde de artış olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle bu kategoride ön plana çıkan kefir, yurt içindeki bilinirliğini, yurtdışında da hızlı bir şekilde göstermeye başladı. Kefirin aromalı ve meyveli alternatifler ile farklı lezzet seçenekleri sunması her yaş grubuna hitap eden bir ürün özelliğinde olmasını da sağlamıştır. Ürün ambalajı üzerinde yer verilen faydalı bakteri sayısı ve bağışıklık vurgusu tüketici beklentisini olumlu yönde etkilemekte ve ayrıca bağırsak dostu olması, sindirimi desteklemesi de yine tercih edilebilirliğini artırmaktadır.


Tüketicilerin bağışıklık güçlendirici ürünlere ilgisi fonksiyonel ürün inovasyonlarının artmasını desteklemektedir. Son beş yıl içerisinde raflarda yerini alan ürünlerde sağlık vurgulu ürünlerin %15’ten %22’ye ulaştığı belirtilmektedir.


Pandemi süreci de belirtilen artışı desteklemiş, bu kapsamda, vitamin ve minerallerce zenginleştirilmiş, Omega 3 ve folik asit içeren takviye edici ürünlerin raflarda sayısı artmıştır. Aynı zamanda yüksek ve zengin besin değeri olan yağlı tohumlar, çörek otu, haşhaş tohumu ve lif içeren ruşeym gibi tahıllar da yine ürün içeriklerinde yer almaktadır.


Süt ve süt ürünlerinde sağlık iddiasına ve beslenme tercihine yönelik yenilikçi diğer fırsatlara baktığımızda vegan ürünlerin yükselişinin devam ettiğini söyleyebiliriz. Ağırlıklı olarak soya kaynaklı başlayan bu grup, daha çok yulaf, badem ve hindistan cevizi sütüne doğru bir yönelim göstermektedir. Bu grup, aromalı alternatifleri ile bitki bazlı ürünleri tüketme alışkanlığı olmayan tüketicilerin de ilgisini çekmeye başlamıştır. Bitkisel yağların tercih edilebilirlikte hayvansal yağların önüne geçtiğini görüyoruz. Ayrıca bezelye ve pirinç proteini gibi bitki kaynaklı proteinler de fonksiyonel ürünlerde yer almaya başlamıştır.


Sade süt raflardaki yerini korurken, aromalı süt grubu bir inovasyon fırsatı olarak değerlendirilmektedir. Bu grubun pazar payında bir artış görülmekte olup; daha çok çocuk ürünleri kategorisinde yer etmiş bu çeşitler, yetişkinler için de zenginleştirilmiş alternatifler sunmaya başlamıştır. Fındık, hindistan cevizi, vanilya, çikolata, yer fıstığı gibi farklı tat alternatifleri ile geniş bir tüketici kitlesini hedeflemektedir. Ayrıca rafine şeker içermeyen ya da düşük şekerli ürün seçenekleri de sağlık ile birlikte keyifli tüketimi buluşturmaktadır. Yüksek süt proteini içeriğine sahip aromalı sütler bu kategorinin genç ve yetişkin kitleye hitap eden fonksiyonel ürünlerindendir. 


Aromsa olarak içinde bulunduğumuz bu zor dönemde, çalışmalarımıza hiç ara vermeden, daha da hızlandırarak devam ediyoruz. Yüksek enerjimiz ile tüketici beklentisini inovasyon ile buluşturuyor, üretici firmalarımızın yeni fikirleri hayata geçirmesine destek oluyoruz. Tüm bu süreç içerisinde “bir ürün hem sağlıklı hem lezzetli olabilir” iddiamızı zengin aroma çeşitliliğimiz ve inovatif çözümlerimiz ile destekliyoruz. AR-GE ve inovasyon merkezimizde bulunan süt ürünleri geliştirme ve uygulama laboratuvarımızda, çeşitli pilot ekipmanlarımızla iş ortaklarımıza inovatif önerilerimizi hayata geçirme imkanı sunuyor; yepyeni bir ürünün raflarda yerini almasına kadar gerçekleşen tüm süreçte bu heyecana ortak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.