BİTKİSEL BAZLI SÜT ALTERNATİFLERİ

 

Süt ve süt ürünleri hem ülkemizde hem de dünyada sevilerek tüketiliyor. Her ülkenin, her yörenin kendi damak zevkine yönelik çeşitli peynir, yoğurt, kefir ve süt ürünleri çeşitleri raflarda her zaman büyük yer kaplıyor. Bu kategoride tüketiciler tarafından en fazla sevilen kategorilerin başında sütlü içecekler geliyor. Her tüketicinin damak tadına yönelik içecekler, her geçen gün çeşitliliği artarak piyasaya çıkıyor. Aromalı sütler, sütlü meyve suları, vegan sütler, sütlü kahve içecekleri ve sütlü tahıllı içecekler bu ürün grubunda yer alıyor. 


İçecek sektörüne baktığımızda son yıllarda süt bazlı içeceklerin çeşitliliğinin oldukça artmış olduğunu görüyoruz. Klasik süt içecekleri kadar, hem etik sebepler hem de beslenme kaygılarıyla bitki bazlı süt ürünleri de oldukça çeşitleniyor. Öyle ki 2021 yılında dünyada 15 milyon €’luk bir pazara ulaşan süt alternatifi içeceklerinin, 2026 yılı sonunda 19,8 milyon €’luk bir pazar büyüklüğüne ulaşacağı tahmin ediliyor. Vegan süt alternatiflerinde badem, soya, yulaf, hindistancevizi, pirinç ve kaju gibi hammaddeler öne çıkıyor. Özellikle Asya ülkelerinde soyanın dominant bir çeşit olmasına karşın, başta Avrupa ve Kuzey Amerika olmak üzere badem sütünün, soyayı geçtiğini gözlemliyoruz. Genellikle sade olarak tüketilen vegan süt alternatiflerinin aromalı uygulamaları da pazarda yer almaya başlıyor. 2021 yılında piyasaya çıkan vegan süt alternatiflerine baktığımızda çikolata ve vanilya aromalı ürünler, tüketiciyle daha çok buluşuyor. Tamamen bitki bazlı bileşenlerin kullanıldığı vegan süt alternatifi içeceklerinin uygulamalarında ise tetrapak ambalajlar öne çıkıyor. Bu sebeple raf ömrünü azaltmak için UHT işlemi uygulanması ve ürün pH değerinin bazik olması gerekiyor.

 


Güne iyi bir başlangıcın olmazsa olmazı, özellikle gelişim dönemindeki çocuklar için en önemli öğün olan kahvaltı, sütün en çok tüketildiği alanlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor. Aromalı sütler bu noktada süt içmeyi daha eğlenceli hale getirmek için çözümlerden biri. Süt tadını çok fazla sevmeyen çocuklar için de aromalı sütler çocuklu aileler tarafından sıkça tercih ediliyor. 2021 yılında dünyada 22,5 milyon €’luk bir pazara sahip olan aromalı sütler her geçen gün pazar payını arttırıyor. 2026 yılında 26,5 milyon €’luk pazar payına ulaşılacağı tahmin edilen aromalı süt kategorisi pazardaki aroma çeşitlerini de bir yandan arttırıyor. Pazarı domine eden aromalar çikolata, vanilya, çilek, kakao ve muz gibi alışılmış tatlardan oluşuyor. Fakat ilave olarak hurma, kinoa, tropikal meyve aromaları da pazarda günden güne kendilerine yer buluyor. Aromalı sütlerin uygulamalarına baktığımızda ise pH’ın nötral olması gerekiyor. Süte aroma ve renk çözümleri eklenerek son ürün elde edilebiliyor. Kıvam arttırıcılarla tatta doygunluk arttırılabiliyor. Bunun yanında meyveli sütlü içecekler, meyve, meyve suyu ve süt ile beraber hazırlanan içecekler olarak etikette ayrışıyor. Bu ürünlerin %20’si süt içeriyor. İçeriğindeki meyve yükünden dolayı mikrobiyal gelişimler gösterebiliyor. Mikrobiyal gelişme olmaması için bu ürünlerin pH değeri asidik olarak ayarlanıyor. Bu pH değerini ayarlamak için meyveden gelen doğal kaynaklı asitler de kullanılabiliyor. Bu ürünler doğal vitamin ve mineraller eklenerek fonksiyonel içecekler haline getirilebiliyor.


Tüketime hazır soğuk kahveler de sütün oldukça yaygın kullanıldığı bir başka alan olarak karşımıza çıkıyor. Hali hazırda 18.7 milyon €’luk bir pazara sahip olan soğuk kahve pazarının çok önemli bir bölümü sütlü ürünlerden oluşuyor. Sütlü hazır tüketim soğuk kahveler, aromalar ile ayrıca lezzetlendirilebiliyor. Karamel, vanilya ve çikolata bu aromaların başında geliyor. Yine süt alternatifli kahve içecekleri, etik sebepler ya da laktoz intöleransı sebebiyle süt tüketmekten uzak duran tüketiciler için alternatif bir seçenek olarak pazarda kendilerine yer buluyor. Bu ürünlerin hazırlanması sırasında birçok önemli parametreye dikkat etmek gerekiyor. Bazik soğuk kahve içeceğinin uygulaması sırasında kahve, süt ve başka hammaddeler birleştiği anda ortamda süt kesiği meydana gelebiliyor. Bu sebep ile pH ajanı ile sütün pH değeri yükseltilerek bu kesilmenin önüne geçilebiliyor. Kahve uygulamalarında pH parametresi kadar kıvam vericiler de ayrı önem taşıyor. Yapıya uygun kıvam verici kullanılması gerekiyor. Aksi takdirde, ürüne uygun olmayan kıvam verici kullanıldığında, üründe raf ömrü boyunca oldukça fazla kıvam artışı gözlemlenebiliyor. 


Sütlü tahıllı içeceklere baktığımızda %100 süt bazlı ürünler olduğunu görüyoruz. Bu ürünler, içeriğindeki süt ve tahıllar sebebiyle besleyiciliği yüksek ürünler olduğu için tüketiciler tarafından öğün alternatifi olarak kullanılabiliyor. Uygulaması sırasında pH değerinin nötral olması gerekiyor. Kıvam vericiler, aromalar, tahıl ve gerekli ise doğal renk maddeleri ile tüketicilerin zevk alarak tüketebileceği ürünler haline getiriliyor.


Bizler de Döhler Gıda olarak, son ürününüze giden yolda vegan süt alternatiflerimiz, doğal/doğala özdeş aromalarımız, doğal renklendiricilerimiz, sütlü/sütsüz tüketime hazır soğuk kahve çeşitlerimiz ile siz iş ortaklarımıza destek vermekten memnuniyet duyuyoruz. Bunların yanında meyve/meyve püresi, meyve suyu/meyve suyu konsantresi, bitkisel ekstraktlar ve daha birçok ürün barındıran geniş ürün portföyümüzle hayata fikirler katıyoruz!