İçecek diğer adıyla meşrubat çoğunlukla soğuk tüketilen alkol içermeyen içecek anlamına gelmektedir. Meşrubat, Osmanlıca ve Arapça kökenli bir kelime olan meşrub, şurb (içmek) kökünden gelen bir kelime ve asıl anlamı içilecek şey, susuzluğu gidermek, sindirimi kolaylaştırmak için içilecek şeydir.

İçeceğin tarihine bakacak olursak ticari olarak satışı yapılan ilk içecek 1676 yılında Paris’te limon suyu ve su karıştırılarak yapılan bir limonatadır. Sonraki yıllarda yayınlanan yemek kitaplarından limon suyu ve su karışımına ilave olarak baharat ve şeker ile içecek çeşitliliğinin artırıldığını görmekteyiz. 1767 yılında ise oyuna yeni bir oyuncu “karbondioksit” girmesi ile “gazlı içecek’’ olarak anılacak bir ürün grubu oluştu. Doğal maden suyu veya özel olarak hazırlanan gazlı içecek içmek o dönemlerde sağlıklı bir uygulama olarak kabul edilmiş ve maden suyu satan Amerikalı eczacılar, huş ağacı kabuğu, karahindiba ve meyve özlerini kullanarak aromasız maden suyuna şifalı ve lezzetli otlar eklemeye başladılar. Bazı tarihçiler, ilk aromalı gazlı meşrubatın 1807'de Philadelphia, Pennsylvania'dan Dr. Philip Syng Physick tarafından yapıldığını düşünmektedirler. Amerikan eczanelerinde satılmaya başlanan bu sodalı içecekler, zamanla kültürün popüler bir parçası haline gelmiştir. Müşteriler kısa süre sonra "sağlıklı" içeceklerini evlerine götürmek istediler ve bu tüketici talebiyle meşrubat şişeleme endüstrisinin doğuşu da başlamış oldu. 

Global tüketim trendlerine baktığımızda, 2021 yılı Ekim ayı verilerine göre, 714,5 milyon litre ile birinci sırayı su alırken, ikinci sırada ise 215 milyon litre ile gazlı içecekler yer almakta. Bundan dolayıdır ki içecek sektörü denildiğinde akla ilk gelen en önemli kategorilerden biri de gazlı içeceklerdir. Gazlı içecekler kendi içlerinde meyveliler, aromalılar, maden suları, kolalar, gazozlar, enerji içecekleri ve tonikler olarak çeşitlenmektedirler. Gazlı içecek kategorisindeki ürünler üretim aşamasında ürünlere karbondioksit gazı ilave edilmesi ile elde edilir. Karbondioksit suda zayıf bir çözünürlüğe sahiptir, bu nedenle basınç altında ürüne ilave edilir ve serbest bırakıldığında bir gaza ayrılır. Ortamdaki basınç kaldırıldığında, karbondioksit çözeltiden küçük kabarcıklar halinde salınır ve bu da çözeltinin köpürmesine sebep olur. Ayrıca CO2 gazı içeceğe hafif asidik bir tat verir. Bu tür ürünlerin mikrobiyolojik olarak korunmasına destek olabilmek için ürünlere TGK’da tanımlı Avrupa Birliği ve FDA’de onaylı ve GRAS listelerinde olan ve bilimsel çalışmalar ışında insan sağlığına karşı tespit edilmiş herhangi bir zararı olmayan koruyucular yasal limitler içerisinde ilave edilmektedir. Bir başka koruma yöntemi olarak da üretim proseslerinde ürünlere yüksek sıcaklıkta pastörizasyon işlemi uygulanmasıdır. Eğer bu işlem sadece ürüne değil, ürün ve ambalaja birlikte uygulanırsa (Tünel Pastörizasyon), asidik pH’daki bu ürünlerde koruyucu kullanımına da gerek kalmaz.

Son yıllarda daha da önem kazanan sağlıklı beslenme trendleri ile tüm içecek kategorilerinde olduğu gibi gazlı içeceklerde de şekeri azaltılmış, tamamen çıkarılmış ya da şeker ikamesi girdilerin kullanıldığı içeceklere yönelik ilgi artmıştır. Bir diğer yandan da içecek üreticilerinin reçete maliyetinin azaltılması yönünde talepleri artmıştır. Bu noktada reçetenin maliyet yükünü oluşturan temel girdilerinden biri olan şekerden gelen yükü azaltmak için, Döhler olarak portföyümüzde bulunan doğal tatlandırıcılar, tatlılık algısını artıran ve aromatik yapıyı güçlendiren doğal aromalar ve deiyonize meyve suyu konsantreleri ile tat ve doygunluğu koruyarak, şekeri ve maliyeti azaltılmış reçeteler geliştiriyoruz. Aynı zamanda bu ürünlerin raf ömürleri boyunca oluşacak değişimlerini de test edebildiğimiz iki Ar-Ge merkezimizde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

Gazlı içecek kategorisi altında yer alan aromalı ve meyveli içeceklerde değişen tüketici talepleri ile birlikte yeni geliştirilen ürünler, birçok fonksiyonel özellik kazanarak raflarda yerini almaya devam ediyor. Yeni geliştirilen gazlı içeceklerin, özellikle sağlık beyanı ile kombine edilebilecek ürün çözümlerimiz ile raflarda mevcut olan ürünlerden ayrışmalarını sağlamak ve son tüketicilerin fonksiyonellik beklentilerini karşılamak bizim başlıca hedefimiz oluyor. Geliştirdiğimiz reçeteleri protein, vitamin, mineral gibi fonksiyonel girdiler ile zenginleştiriyor ve ayrıca kafein, ginseng, guarana gibi doğal bileşenler ve bitki ekstraktlarıyla enerji arttıran doğal içeceklere dönüştürüyoruz. Tüm bu ürünleri, yine doğal renkler kullanarak tüketicilerin istediği doğrultuda, İstanbul ofisimizde bulunan uygulama laboratuvarımızda raf ömrü boyunca stabil kalacak şekilde reçete optimizasyonlarıyla birlikte, siz değerli iş ortaklarımıza sunmaktayız. 

Döhler olarak, Karaman, İzmir, Denizli ve Marmara Fabrikalarımızda üretilen meyve suları, konsantreleri, püre konsantreleri ve meyveli baz çözümlerimiz ile farklı oranlarda meyve içeriğine sahip reçeteler geliştiriyoruz. Özellikle pandemi süresince ortaya çıkan tedarik problemlerinden ötürü Karaman’a kurulmuş olan aroma fabrikamız ile, talep edilen veya dünya trendlerinde yükselişte olan aroma ve emülsiyonları da Türkiye’de üretip, reçetelerimizde kullanıyor ve tedarik kaynaklı yaşanabilecek problemlerin önüne geçmeyi amaçlıyoruz. 

Yaptığımız en modern ve teknolojik yatırımlar ile, her alanda yenilikçi ve sektörün ihtiyacına cevap veren çözümleri pazara sunmayı hedefliyoruz; bu hedefimiz doğrultusunda attığımız adımlar Döhler Türkiye’yi hem yurtiçi hem de global pazarlara hitap eden bir üretim üssü haline getirdi. Yenilikçi fikirleri gerçekleştirerek, günden güne geliştirdiğimiz ve zenginleştirdiğimiz portföyümüz ile B2B/B2C çözümler sunarak gıda ve içecek endüstrisine yenilikçi katkılarda bulunmaya devam edeceğiz.