İÇECEKLERE DUYUSAL DOKUNUŞ: AROMA VE RENKLER

 

Meşrubat kelimesi, kökeni itibari ile Arapça diline dayanan bir kelime olup, Arapça “şurp” kökünden gelmektedir. Şurp kökünden gelen “meşrub” kelimesi, içilecek şey, susuzluğu gidermek, sindirimi kolaylaştırmak için içilebilecek şey manasına gelmektedir. Meşrubat ise meşrub kelimesinin çoğuludur. Yani içecekler anlamında kullanılmaktadır. Tarifinden de anlaşılacağı gibi, kimyasal yapısının büyük bölümünü suyun oluşturduğu, sindirimi kolaylaştırıcı, ferahlık verici, soğuk veya sıcak olarak tüketilebilen maddelerin tümü meşrubat sınıfına girmektedir.


Meyve suları, meşrubat denince akla ilk gelen kategorilerdendir. Meyve sularının Türkiye’deki kişi başına düşen yıllık tüketimi yaklaşık 10 litredir. Dünya geneline baktığımızda, kişi başına düşen meyve suyu tüketiminin, ülkemize oranla 2 ila 4 kat daha fazla olduğu görülmektedir. Türkiye, coğrafi konum bakımından sahip olduğu zengin toprak verimliliği sayesinde ürettiği 22 milyon ton meyve ile dünyada meyve üretiminde 5. sırada olup, globalde bu üretimin yaklaşık %2,8’ini karşılamaktadır. 


Meşrubat kategorisindeki tüketici eğilimlerinin pandemi ile birlikte bağışıklığı güçlendirici, vitamin içerikli, sağlıklı, şekeri azaltılmış ve daha doğal ürünlere kaydığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yüksek su miktarı, C vitamini ve fenolik bileşenlerin tüketici sağlığına olumlu katkısı ile meyve suları pandemi döneminin parlayan içecek kategorilerinden biri haline geldi. Döhler Gıda olarak Karaman, Denizli, Marmara ve İzmir fabrikalarımızda işlediğimiz 40’tan fazla meyve ve sebze çeşidiyle meyve/sebze suları ve konsantreleri, püre ve püre konsantreleri üretiyoruz. Meyve sularına sağladığımız geniş hammadde portföyümüzle iş ortaklarımıza yenilikçi çözümler sunuyoruz. Öte yandan, Karaman fabrikamızda ürettiğimiz doğal renk çözümleri ile market raflarının renklenmesine katkıda bulunuyor, aroma fabrikamızda tüketicilerin damak zevklerini zenginleştiriyoruz. Yerli, sürdürülebilir üretim gücümüz ve global tecrübemizle, yaratıcı ve innovatif ürünlerin son ürün tüketicisine ulaşmasına katkıda bulunuyoruz. 


Yapılan araştırmalara göre son dönemde, tüketicilerin bağışıklık sistemlerini güçlendiren sağlıklı gıdalara daha fazla ilgi duyuluyor. Geleneksel olduğu kadar yenilikçi meşrubat olan meyve suları da, değişen trendler ile birlikte çeşitli fonksiyonlar kazanarak tüketicilerle market raflarında buluşmaya devam ediyor. Döhler Türkiye olarak üretmiş olduğumuz meyve suları ve konsantreleri, püre ve püre konsantreleri ve bileşen sistemleri çözümlerimiz ile farklı oranlardaki meyve içeriklerine sahip leziz içecek reçeteleri sunuyoruz. Reçete çözümlerimizde talebe göre şekillenen proteinler, vitamin ve mineraller, bitki özütleri, bitkisel proteinler gibi fonksiyonel bileşenleri ekleyerek bağışıklık sistemini destekleyen fonksiyonel alternatifler sunuyoruz. Bu fonksiyonel içeceklere ek olarak, kafein, ginseng, guarana gibi doğal bileşikler ile enerji veren lezzetli alternatifler yaratıyoruz. Ayrıca geliştirmiş olduğumuz formüller çerçevesinde papatya, passifilora, melisa gibi bitki özleri ilave ettiğimiz içeceklerinize stres azaltıcı özellikler kazandırıyoruz. Tüketicilerin farklı beklentilerini karşılayan fonksiyonel içecekleri İstanbul ofisimizde bulunan uygulama laboratuvarımızda geliştiriyor, reçetelerimizi değerli iş ortaklarımıza sunuyoruz. 


Meşrubat çeşitlerinde en sık tüketilen kategorilerden bir diğeri ise gazlı içecekler. Gazlı içecekler genel bir başlık olsa da kendi içerisinde meyveli/aromalı, maden suları, kolalar, gazozlar, enerji içecekleri ve tonikler olarak çeşitleniyorlar. Bu kategorideki içecekler, üretim aşamasında karbondioksit gazı ile işleme tutuluyor. Mikrobiyolojik açıdan ürünleri korumak adına TGK’da tanımlı, Avrupa Birliği ve FDA’de onaylı GRAS listelerinde yer alan ve yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde insan sağlığına karşı tespit edilmiş herhangi bir zararı olmayan koruyucular kullanılabiliyor. Bir diğer çözüm olarak gazlama işlemi öncesi elde edilen şurup pastörize edilebiliyor. Pastörizasyon işlemi uygulandığında içecek içerisine koruyucu eklenmesine de gerek kalmamış oluyor. Pastorizasyon işlemi ve sonrasında eklenen CO2 gazı ile ürün mikrobiyolojik açıdan güvenli hale getirilebiliyor. Döhler Türkiye olarak tıpkı çay, kahve ve meyve suyu çözümlerimizde olduğu gibi, gazlı içeceklerde de, geniş aroma ve renk portföyümüzle iş ortaklarımıza destek oluyoruz.


Günümüzde tüketimi artan bir diğer içecek de malt içecekleridir. Malt içeceği, şıralı maya olmadığından pek çok kişinin düşündüğünün aksine alkollü değildir. Malt içeceği genellikle Avrupa ve Amerika'da yaygın olarak tüketilmektedir. İçerdiği yüksek enerji değeri nedeni ile özellikle sporcular tarafından tercih edilmektedir. Sporculara enerji vermesinin yanı sıra malt içeceğinin içerdiği besinler sayesinde anne sütünü artırıcı bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda mineral, vitamin, protein, karbonhidrat, glukan açısından zengin bir B vitamini deposudur. Bu bağlamda, Döhler Gıda olarak Karaman fabrikamızda üretmekte olduğumuz malt ekstraktını, pörtföyümüzde yer alan çeşitli vitamin ve mineraller, lezzetli aromalarımız ve laboratuvarımızda geliştirdiğimiz reçetelerimiz ile harmanlayarak değerli iş ortaklarımıza sunuyoruz. 


Özellikle son yıllarda artan vejetaryen/vegan beslenme eğiliminin yanı sıra doğal yaşam dengesi, hayvan hakları, iklim dengesi ve küresel ısınma kaygıları tüketici tarafında artıyor. Bu nedenle Döhler Gıda olarak, bitkisel kaynaklı süt ürünlerinin pazardaki tüketimindeki artış trendinin farkındalığını arttırmayı hedefliyoruz. Bitkisel sütler, sütün ikamesi olarak bünyesinde hiçbir şekilde hayvansal protein barındırmıyorlar. Bu içecekler süt olarak tüketilmenin yanında, sütün girdiği tüm kahve, dondurma, puding gibi ürünlerde beğeni ile tüketiliyor. Süte eş değer oranda kalsiyum, D vitamini ve talep edilen birçok farklı vitamin&mineraller ile zenginleştirilip tüketicilerin beğenisine sunulan bitki bazlı süt alternatifleri, pH değerlerinin nötr olması sebebiyle diğer içeceklerden ayrılıyorlar. Bu ürünler, son üründeki duyusal özellikleri ve dengeyi korumak için üretim sırasında yüksek basınçta homojenizasyon işlemi görüyor. Bu işlem sonrasında da UHT veya otoklav işlemi uygulanarak, ürün içerisine hiçbir koruyucu madde koyulmadan mikrobiyolojik güvenliği sağlanıyor. Döhler Türkiye olarak, badem, yulaf, pirinç ve hindistancevizi sütlerinin üretiminde kullanılan bazlar ile tadı destekleyen doğal aromalarımız ve reçete çözümlerimiz ile hem iş ortaklarımızı hem de sürdürülebilir bir dünyayı destekliyoruz.