Dünyada ve ülkemizde etkisi oldukça hissedilen Covid-19 salgını sonrası tüketicilerde güvenli, sağlıklı ve doğal içerikli ürünlere yönelme eğilimi daha da arttı. Bu içeriklerin başında da son ürün kalitesine son derece katkısı olan ve tüketicinin lezzet algısını etkileyen aromalar geliyor. Meyve suyu ve nektarlar, aroma kullanımı açısından öne çıkan ve farklı trendleri yakalayarak tüketiciye alternatif lezzetler sunan en önemli kategori. Meyve suyu ve nektar ürünlerinde en çok tercih edilen şeftali, karışık meyve, vişne, kayısı, çilek ve portakal gibi meyvelerin yanı sıra mango, ananas, kavun ve karpuz gibi lezzetler de ön plana çıkıyor. Aynı zamanda antioksidan, vitamin ve mineral yönünden zenginleştirilmiş ürünlerle birlikte, smoothie gibi farklı ürün grupları ile kategorinin genişlediğini görüyoruz. Döhler Gıda olarak yenilikçi, sağlıklı ve sürdürülebilir ürün reçetelerinde çözüm oluşturacak, FTNF olarak adlandırdığımız, hammaddenin yüzde yüzü meyve veya bitkiden ekstrakte edilen, üretiminde en son ve en hassas teknolojilerin kullanıldığı doğal aromalarımız ön plana çıkıyor.

Doğal olmayan aroma bileşenleri, başlıca gıda kaynakları olan meyve, sebze ve birçok farklı bitki türleri, doğal aroma ekstraksiyonunda öncelikli hedef ürünler. Doğal uçucu aroma bileşenlerinin gıdadan geri elde edilmesi ve yüksek kaliteli nihai ürün eldesi için literatürde önerilen farklı teknikler yer almakta ve gıda ve içecek endüstrisinde farklı uygulamaları görülmekte. Damıtma ve sıyırma teknikleri meyve-sebze suyu endüstrisinde sıklıkla kullanılan teknikler arasındadır. Tam da bu noktada Döhler yenilikçi teknolojilerini üretim stratejilerinde ön planda tutan bir şirket olarak; 2020 yılında Türkiye’deki ilk ve tek, dünyada da sayılı olan Döner Konik Kolon (Spinning Cone Coloumn, SCC) teknolojisi yatırımı gerçekleştirmiştir. Bu teknoloji temelde vakum altında taşıyıcı buhar yardımıyla uçucu bileşiklerin ekstrakte edilmesi veya geri kazanılması için tasarlanmış bir distilasyon ünitesidir. Diğer standart ekstraksiyon tekniklerine kıyasla hem aroma hem de ürüne ısı kaynaklı bir zarar vermeyen yüksek teknolojiye sahiptir. Bunu yaparken ürünün kolon içerisinde sadece 25 saniye kadar kalmasını sağlayarak ısı etkisini minimuma indirger. Böylece, beslenen ürünün termal bozulmasının önüne geçtiği gibi üründen mümkün olan en iyi kalitede aroma alınmasına imkân tanımaktadır. Örneğin; içecek sektörü için oldukça önemli aromalardan olan çilek ve şeftali aromaları sadece 40 - 50°C gibi oldukça düşük çalışma sıcaklıklarında elde edilebilmektedir. Bu durum kullanılan hammaddeden taze hafif notaların dahi kolayca yakalanabilir olmasını sağlamaktadır.

SCC tasarımı itibari ile berrak, meyve püre ve pulpları gibi viskoz ürünleri ve de yüksek oranda çözünmemiş katı partikül içeren katı-sıvı karışımlarını da proses edebilme kabiliyetine sahiptir. Dolayısıyla meyve ve sebze aromalarının yanı sıra çay gibi bitki türlerine ait aromaları da Döhler portföyünde görebilirsiniz. Özellikle, sistemde herhangi kimyasal içeriği olmayan saf buhar kullanılıyor olması ile Döhler olarak besleyici ve doğal ürünler arayan tüketici ihtiyaçlarına karşılık verebilmekteyiz.

Ayrıca yeni trendleri ve regülasyon değişikliklerini de yakından takip ederek, iş ortaklarımıza uygun çözümler geliştirmekteyiz ve uzman Ar-Ge kadrosu ve tecrübeli ekipleri ile hammaddeden ekstrakte edilen uçucuların çeşidini ve nispi oranlarını tüketicinin tercihine göre de üretebilme kabiliyetine sahibiz.
Döhler olarak, son altı yıllık dönemde yapılan Ar-Ge çalışmaları ve yatırımlar ile doğal aromalardaki çözümleri sadece evaporatörlerin aroma tutucularından elde edilen doğal aromalarla sınırlı kalmayıp çok daha yüksek kalitede içeriklere imza attık. Ayrıca bu yatırımlar kapsamında iş ortaklarımıza hem likit hem de toz formda ürünler sunabilmekteyiz. Hayata kattığımız yenilikçi fikirleri gerçekleştirerek, günden güne geliştirdiğimiz portföyümüz ile B2B/B2C çözümler sunarak gıda ve içecek endüstrisine inovatif katkılarda bulunmaya devam edeceğiz.