RÖPORTAJLAR

"Biz CHEP olarak paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı modelimizle doğal kaynaklara olan ihtiyacın azalmasına yardımcı oluyor, dağıtım ağımızın genişliğiyle nakliye mesafelerini azaltıp, maliyetleri düşürüyor ve yenilikçi çözümlerimizle tedarik zincirlerini sürdürülebilir kılıyoruz" diyen CHEP Türkiye Genel Müdürü Şafak AKTEKİN ile gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşiyi ilgiyle okuyacağınızı umut ediyoruz.

 

Chep firmasının kuruluşu, ürün gamı ve hitap ettiği sektörler hakkında bilgi alabilir miyiz? 
Uluslararası tedarik zinciri devi Brambles Grubu’nun bir parçası olan Avustralya’da kurulan CHEP firması olarak; hızlı tüketim ürünleri, gıda, içecek ve perakende sektörleri için iş süreçlerini baştan sona optimize eden tedarik zinciri çözümleri sunmaktayız. Türkiye pazarı içinde ise 2009 yılından beri, tasarruf oranlarını artıran ve tedarik zinciri yönetimini baştan sona yeniden şekillendiren bu hizmetin tek sağlayıcısı olarak faaliyet göstermekteyiz. Türkiye genelinde 8 milyon paletlik dolaşım ağına sahip olan firmamız, Anadolu’nun farklı illerinde konumlandırılmış 16 servis merkezi; İzmir, Adana, Ankara, Konya ve İstanbul’da bulunan dört bölge müdürlüğü ile hizmet veriyor. CHEP’in sürdürülebilir iş modeli, tamamen paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı. CHEP’in paletleri satın alınamıyor, yalnızca kiralanabiliyor. Kiralanan paletler kullanım sonrası toplanıp düzenli olarak bakım ve onarımdan geçirilerek tekrar hizmete sunuluyor. İş ortaklarımız, CHEP paletlerini kiralayıp yeniden kullanmayı tercih ederek depolama maliyetlerini düşüyor, nakliye süreçlerini optimize ediyor, zincir mağazalar ve bayilerle olan bakiye takibi ve mutabakat süreçlerini, palet toplama ve onarma masraflarını ortadan kaldırıyor ve taşınan ürünlerin zarar görme riskini en aza indiriyor. Bu yeşil ve döngüsel modele geçiş, aynı zamanda firmaların çevresel sürdürülebilirlik hedeflerini destekliyor. İş ortaklarımızın gizli maliyetlerini ortadan kaldırarak, kaynaklarını şirketlerini geliştirecek yeni yatırımlara yönlendirmelerini sağlıyor. 


Üretim teknolojiniz ve AR-GE faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Bağlı olduğumuz Brambles Grubu, Silikon Vadisi’nde açtığı Brambles Digital ofisinde farklı sektörlerden dünyaca ünlü şirketlere IOT (Internet of things) ve Big Data alanlarındaki çalışmalarla daha kaliteli hizmet sunmayı amaçlıyor. Brambles Digital ofisi aynı zamanda veri analizi alanındaki kapasitesini genişleterek, tedarik zinciri süreçlerine de dijital ve yenilikçi çözümler sunuyor.


54 ülkede 500 milyona yakın sayıda ekipman kiralama hizmeti gerçekleştiriyoruz ve başta hızlı tüketim sektörü olmak üzere hemen hemen her sektöre havuzlama sistemi sunuyoruz. Brambles Grubu’nun Silikon Vadisi yatırımı, tedarik zinciri alanında hedeflediğimiz akıllı palet sistemi için de önemli bir adım. Bu güçlü yatırım sayesinde dünya çapındaki hizmet kalitemiz artarak devam ediyor. 


CHEP, ekipmanlarının üretiminde kullanılan kerestelerin tamamına yakınını, uzun denetimler sonucu verilen ve dünyanın en saygın orman sertifikasyon sistemleri olarak kabul edilen Orman Sertifikasyonu Destekleme Programı (PEFC) ve Orman Koruma Konseyi (FSC) sertifikalarının her ikisine de sahip olan ormanlardan temin ediyor. Böylelikle CHEP, ürettiği yeni paletler için doğal kaynakların plansız bir şekilde harcanmasını önlüyor. CHEP’in sürdürülebilir iş modelinin bir parçası olarak, paletlerin düzenli olarak incelenip onarılması onları daha uzun ömürlü yapıyor ve bu sayede yeni palet üretme ihtiyacı ve doğal kaynak tüketimi de azalmış oluyor. Karbon pozitif bir şirket olma misyonuyla hareket eden CHEP, dünya çapında 850 bölgedeki servis merkezi ile enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji programlarına sürekli yatırım yapıyor. Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modelini, her geçen gün yenilikçi uygulamalarla geliştirerek iş ortaklarının tedarik zincirlerini de daha sürdürülebilir kılıyor. 2012 yılında Londra merkezli önde gelen bir karbon kredileri tedarikçisi olan Natural Capital Partners ile ortaklık kurarak dünyanın ilk “karbonsuz palet”leri olan çeyrek paletlerini hizmete sunan CHEP, bu paletleri sayesinde hâlihazırda azaltılmış olan CO2 emisyonlarını yeniden ağaçlandırma projeleri ile de tamamen dengeliyor.


Yatırım, üretim ve büyüme anlamında 2017 yılına yönelik hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? 
2017 yılı için 75 milyonluk sermaye artırımı yaptık. Bu yıl ki hedeflerimiz arasında yüzde 28 büyümenin yanı sıra 10 milyondan fazla paletlik dolaşım ağına sahip olmak da yer alıyor. Ankara servis merkezimizin lokasyonunu değiştirdik ve bu tesisimizi daha modern bir hale getirdik. İzmir’deki servis merkezimizi büyüme ve kalite beklentileri doğrultusunda yenilemeyi ve otomasyon sistemi kurmayı planlıyoruz. Bolu’daki üretim tesisimizle Şekerpınar’daki servis merkezimizi birleştirerek otomasyon sistemine sahip entegre bir tesisi Darıca’da açtık. Bu tesisimiz haftada 100 bin paletlik üretim kapasitesine sahip. 2017 yılı içinde plastik paletlerimizi de hizmete sunmayı hedefliyoruz. Buna ek olarak mağaza içi promosyon satışlarını artırmaya yönelik dijital uyarı sistemleri geliştiriyoruz.


İçecek sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İçecek sektörü Türkiye’nin en dinamik sektörlerinden biridir. Her yıl olduğu gibi önümüzdeki dönemde de sektörün iş hacmi, istihdam ve katma değer açısından Türkiye ekonomisi için itici güç olacağını düşünüyoruz. Özellikle maden suyu pazarında kişi başına ortalama tüketim OECD standartlarının çok altında, dolayısıyla pazardaki büyümenin FMCG ortalama büyümesinin üzerinde olacağını öngörüyoruz. Son zamanlarda gittikçe farkındalığı artan tüketicilerin sağlıklı içeceklere yönelmesi firmaları bu yönde yeni ürünler geliştirmeye zorlamaktadır, maden suyu da doğal olarak tüketime sunulduğundan bu akımda en önde yer almaktadır. Üreticilere tavsiyemiz 1 litrelik maden suyu pazarını yaratmaları olacaktır. 


Türkiye pazarından beklentileriniz nelerdir? Bu yönde iş modelinize dair ne gibi stratejiler uyguluyorsunuz?
Türkiye pazarı tüm yatırımcılar için olduğu gibi bizim içinde 80 milyonluk bir potansiyel ile çok güçlü büyüme imkanları sunan bir pazar. Dolayısıyla yatırımlarımız artarak devam edecektir. Hedefimiz en başta sürdürülebilir bir gelecek oluşturmak. Sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi 3 ana hedef çerçevesinde gerçekleştiriyoruz: Daha İyi İş Modeli, Daha İyi Toplumlar ve Daha İyi Gezegen. Hızlı nüfus artışı ve küresel ekonomilerin giderek çoğalan talepleri, doğal kaynak tüketimini her geçen gün artırsa da; biz CHEP olarak paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı modelimizle doğal kaynaklara olan ihtiyacın azalmasına yardımcı oluyor, dağıtım ağımızın genişliğiyle nakliye mesafelerini azaltıp, maliyetleri düşürüyor ve yenilikçi çözümlerimizle tedarik zincirlerini sürdürülebilir kılıyoruz. Gezegenimiz için fark yaratmanın ancak ve ancak birlikte hareket etmekten geçtiğinin bilincindeyiz. 2016'da CHEP Global'de 170'ten fazla Nakliye İş Birliği projesiyle kat edilen mesafeyi 35 milyon km azalttığımızı söyleyebiliriz. Bu sayede 35 bin ton karbondioksit tasarrufu sağlamamız da gezegenimize yaptığımız büyük katkılardan biri oldu… Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı iş modelimizin sunduğu sürdürülebilir katma değerin bir diğer kaynağının çalışanlarımız olduğunun bilincindeyiz. Onlara; kapsayıcı, ayrımcılığın yaşanmadığı, gelişim odaklı, güvenli ve sağlıklı bir iş ortamı sunmanın kurumsal başarımızın temeli olduğuna inanıyor ve bu taahhüdümüzü gerçekleştirebilmek adına çeşitli aktivitelerde bulunuyoruz. İş modelimizin özünde benimsediğimiz yaklaşımla; tüm değer zincirimiz boyunca sıfır orman tahribatı, sıfır karbon emisyonu ve sıfır atık hedefleri için azimle çalışıyoruz. Dünya çapında 54 ülke ve 850 bölgede faaliyetlerimizi; toplumsal faydayı gözettiğimiz ve paydaşlarımızın beklentilerini süreçlerimize entegre ettiğimiz bir sosyal sorumluluk bilinciyle yürütüyoruz. Bu farkındalıkla toplumun refahı için çalışan yerel ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapıyor, onları bağışlarımızla destekliyor ve çalışanlarımızı gönüllü projelere katılmaları için teşvik ediyoruz.


Sektörde yaşanan sorunlar ve sizin bu sorunlara getirdiğiniz çözüm önerileri nelerdir?
İçecek sektörü çok geniş bir yelpazeye sahip olsa da dönemsel sorunlar bu sektörde de kendini gösteriyor. İçecek sektörünün kuşkusuz en etkili ve verimli olduğu dönem yaz aylarıdır. Özellikle bu dönemlerde beyaz palet sistemini tercih edenler, hem tedarikte sıkıntı yaşarlar hem de kereste ve yakıtın dalgalanan maliyetlerine palet satın alırken katlanmak zorunda kalırlar. Bu sistemde, en sık karşılaşılan durumlardan biri üretici firmaların teslim ettikleri beyaz paletleri geri alma sürecinde, aynı kalitede olmayan paletleri teslim alma durumuyla karşı karşıya kalmasıdır. Standart kalitede olmayan palet kullanımı; ürünlerde hasarlara; üretim hattında gecikmelere neden olur ve iş kazası riskini artırır. CHEP’in asıl uzmanlık alanı olan ve diğer firmalardan ayıran özelliklerinden biri, müşterilerinin sermaye harcamalarını azaltarak tedarik zinciri operasyonlarına ağırlık vermelerini sağlayan “paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı” sürdürülebilir iş modelidir. Bu sistem, tedarik zinciri verimliliğini artırmak isteyen şirketler için stratejik bir iş çözümü olarak sunulmuştur ve en basit tanımıyla, yüksek kalite paletlerin farklı müşteriler tarafından bir döngü dahilinde kiralanması, kullanılması, bakım ve onarımdan geçirilerek tekrar hizmete sunulmasıdır. İş modelimiz; sürdürülebilirlik ve şeffaflık çerçevesinde hizmet verirken minimum yönetim ve geniş dağıtım ağıyla yüksek performans ve nakliyede verimlilik sağlar. CHEP, rekabetin yoğun olduğu içecek sektöründe de zamanında ve istenilen miktarda teslim ettiği yüksek kaliteli paletleri ile hızlı ürün teslimatına destek olur. CHEP’in mavi paletleri kullanıcılarına maliyet avantajı sağlamanın yanında onları palet kullanımında meydana gelebilecek risklerden ve iş yükünden kurtarır. Yüzde 100 sürdürülebilir kaynaklardan üretilen ve düzenli olarak bakım ve onarımdan geçilerek sürekli yüksek performans sergilemesi sağlanan paletlerimiz nakliye ve depolama sırasında oluşabilecek ürün hasarı, gıda atığı ve otomatik sistemlerde aksama gibi riskleri azaltır, bunları düzeltmek için harcanacak ekstra enerji ve kaynak kullanımını engelleyerek tedarik zincirinin verimliliğini artırır.


Vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederiz.

DİĞER RÖPORTAJLAR