RÖPORTAJLAR

Çiftsan Etiket Ambalaj’dan bahseder misiniz? Ürün çeşitleriniz nelerdir?
Çiftsan Etiket Ambalaj, kendinden yapışkanlı ve yapışkansız etiket ve ambalaj üretimi yapmak amacıyla 2007 yılında İstanbul Avcılar’da kuruldu. Daima en iyisini üretmek için çalışan bir vizyona sahip olan firmamız yaklaşık 4000 m2 kapalı alanda, 7 adet baskı makinesiyle, yılda yaklaşık 10 milyon m2 etiket ve ambalaj üretim kapasitesine sahiptir. 11 yılda ulusal ve uluslararası olmak üzere 153 ödüle layık görülen firmamızın birçok başarılı projede de imzası bulunmaktadır. Başlıca hizmet verdiğimiz sektörler ise; gıda, hijyen, kozmetik ve alkollü-alkolsüz içecek sektörleri diyebiliriz. 35 ülkeye ihracat yapan firmamız sektöründe lider markaların ana tedarikçisi konumundadır. Ayrıca yapmış olduğu yenilikler ve yönetmiş olduğu başarılı projelerle sektöre yön veren lider firma konumundadır. Türkiye’de cesaret edilemeyen birçok baskı tekniği, ilk kez Çiftsan Etiket Ambalaj'la hayat bulduğunu söyleyebiliriz. Braille (görme engelli alfabesi) uygulaması ile üretilen etiket ve ambalajlar tüp baskılarda kullanılan kabartma tekniği, çoklu serigrafi baskı teknikleri ilk kez Çiftsan Etiket Ambalaj bünyesinde sektörümüze kazandırılmıştır. Şu anda daha çok yeni olan, Ar-Ge süreçleri tamamlanmış, body sleeve de kabartma ve sim baskılı ürünler, yakında yurt dışı market raflarında, sonrasında iç piyasadaki marketlerde görülebilecek. Vermiş olduğum bu örnekler yeniliklerimizin sadece birkaçı. Yeni yapmış olduğumuz yatırımlarımızın kurulum ve eğitim aşamalarının tamamlanmasına az kaldı. Kısa bir süre sonra baskı teknikleriyle alakalı da bazı yenilikleri hizmet verdiğimiz sektörlere tanıtmaya başlayacağız. 


Ayrıca makine parkurumuzun yapısı itibariyle en büyük avantajlarından bir tanesi de adetsel olarak alt sınırın olmaması. "İster 1 adet ister 1 milyon adet" sloganıyla düşük ve yüksek adette etiket ve ambalaj üretimlerini uygun maliyetlerle yapmaktayız. Ve son olarak da bünyemizde bulunan ödüllü tasarım ekibimizle, çözüm ortağı olduğumuz birçok firmanın projelerini yönetirken, aynı zamanda profesyonel tasarım hizmeti de sağlamaktayız. Baskı öncesi ve üretim sürecine hakim tasarım ekibimizin hayata geçirdiği tasarımlar, baskı gücümüzle birleştiğinde ortaya çok başarılı projeler çıkmaktadır.


Son iki yıl içerisinde yaşanan gelişmeler ve yatırımlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Bildiğiniz üzere pandemi sürecinde dünya çok önemli bir sınav verdi. Ekonomik olarak aldığımız hasarı daha ülke olarak yeni yeni onarmaya başladık. Kapılarını dış dünyaya kapatan birçok ülkenin normalleşme sürecine girerek kapılarını tekrar açması, ticaretin tekrar canlanmasına ve bununla birlikte de ihracat rakamlarının yavaş yavaş yukarı seyrine sebep oldu ve birçok sektörün yavaş da olsa normalleşmeye başladığını görüyoruz. Etiket ve ambalaj sektörü, bu zorlu süreçten en az etkilenen sektörden birkaçı içinde gösterilebilir. 2021 ve 2022 yılı pandemiden kaynaklı, özellikle hijyen ve kişisel bakım ürünlerindeki aşırı artan taleplere cevap verebilmemiz açısından önceliğimiz ihtiyaç duyulan ürünlerin etiket ve ambalajlarını üretmek oldu. Bu süreçte çalışanlarımızın da sağlıkları göz önünde bulundurularak, mümkün olduğunca uzaktan erişimlerle ve hijyen prosedürlerimiz kapsamında bu olağanüstü durumu sıkıntısız atlattık. Aynı zamanda bu zorlu süreçte iki önemli yatırım gerçekleştirme fırsatımız oldu. 2023 yılı son çeyreğinde de yapmayı planladığımız makine yatırımımızla da bu yılı tamamlamak amacındayız.


İçecek sektöründe kullanılan ürünleriniz hakkında ayrıntılı bilgi alabilir miyiz?
Alkollü ve alkolsüz içecek sektöründe önemli markaların etiket, ambalaj ve body sleeve tedarikçisiyiz. Bu etiket ve ambalajları dünyanın en iyi markalarıyla iş birliği içinde, dünyanın en son teknolojilerini kullanarak üretiyoruz. Ve makine parkurumuz sayesinde de üretim adetlerimizde alt sınır olmaksızın uygun maliyetlerle üretimler gerçekleştirebiliyoruz.


Firmanızın ülkemizdeki konumu ve gelecek dönem hedefleri nelerdir?
Çiftsan Etiket Ambalaj olarak birçok yeniliği kendi sektörümüze ve ülkemize kazandırmış önemli firmaların başında geliyoruz. Öncelikle bu konum bizim için çok değerli. Dünyanın en iyi etiket ve ambalajlarını üretmek amacıyla kurulan firmamız son 11 yılda ulusal ve uluslararası olmak üzere 153 ödül alarak kırılması zor bir rekora imza atmış ve bu alanda ciddi bir başarı yakalamıştır. Ülkemizi uluslararası arenada başarıyla temsil ettiğimizi ve sektörümüzün gelişmesinde önemli rol oynadığımız bu dönemde konumumuzu korumak en öncelikli hedeflerimizin başında gelir diyebilirim.


2023 yılının son çeyreğinde tesisleşme anlamında önemli adımlar atmayı planlıyoruz. Yeni yılın ilk çeyreğinde yeni fabrikamıza geçmek için tüm planlarımızı yaptık. Bu doğrultuda çalışmalarımız devam ediyor. Yaklaşık 6000 m2 kapalı alana sahip tesisimizle çözüm ortaklığı sunduğumuz markalara en iyi şekilde hizmet vermeye devam edeceğiz.


Bunun dışında gençlerimizle alakalı bir çalışma içindeyiz. Şirketimizin misyonlarından biri de genç arkadaşlarımızı sektörümüze kazandırmak. Şu anda şirketimiz personel sayısının %35’i 18-26 yaş aralığındaki genç arkadaşlarımızdan oluşmakta. Ve bu arkadaşlarımızın tamamı meslek hayatlarındaki ilk adımı Çiftsan Etiket Ambalaj bünyesinde attılar. Verdiğimiz eğitimlerle de kariyer hayatlarına başarılı şekilde devam ediyorlar. Geleceğimiz olan gençlerimize her zaman inanan ve yanlarında olan bir yönetici olarak da öncelikli hedeflerimiz bu gençlerimizi kaybetmeden, onların yanlarında olduğumuzu her zaman hissettirerek her birinin başarılı bir birey haline gelmelerinde yardımcı olmaktır. Biz onlara inanıyoruz, ülke onlara inanıyor ve hiçbir yere gitmelerini istemiyoruz.


Sektörü yeniliklerle tanıştıran öncü bir firma olarak, yerli üreticiye önerileriniz nelerdir? 
Yaklaşık son 5 yılda sektör olarak ciddi bir gelişim içindeyiz. Etiket ve ambalajdaki bu evrim aslında bizlerin yurt dışındaki başarılı olmuş birçok markayla rekabet etmemize yardımcı olduğunu görüyorum. Örneğin, Mardin’de bulunan bir şarap üreticisi etiket ve ambalajında yapmış olduğu yeniliği ürün kalitesiyle birleştirerek İtalya ya da Fransa’da 3. Nesile geçmiş köklü şarap firmalarının önünde yer alabiliyor, rekabet edebiliyor. Özellikle yapmış olduğumuz proje ve yeniliklerle ihracat satışlarında etkili olduğumuz birçok marka var. Burada firmalarımızın her zaman gelişime açık kapı bırakması gerekiyor. Bizler de tedarikçileri olarak yaşanan bu evrimdeki tüm gelişmeleri onların değerlendirmesine sunmamız, gelişimlerine katkıda bulunmamız lazım diye düşünüyorum. Yenilikçi yaklaşım çoğu zaman başarıyla sonuçlanan projeler doğurur. Tabi ülkemizdeki mevcut ekonomik durum bazen buna izin vermeyebilir. Tüketiciler uygun maliyetli çözümler üretmek isteyebilirler. Fakat düşük bütçelerle de önemli adımlar atılabilir. Burada naçizane tavsiyem, markalarını geliştirebilecek güçlü tedarikçilerle iş birliği içinde olmalarıdır. Uzun vadede çok fayda görebilecekleri bir durum olur, diye düşünüyorum.


Kurdaki dalgalanma, pandemi süreci, Rusya-Ukrayna savaşı derken birçok etken yaşandı. Siz bu süreci nasıl geçirdiniz? 
Aslında 2020 yılında başlayan bu süreçte olumlu ya da olumsuz birçok durumla karşı karşıya kaldığımız bir gerçek. Kurdaki yükseliş ihracat yapan firmalar için olumlu gözükse de raftaki ürünün doğrudan maliyetinin artmasından dolayı da ciddi şekilde piyasalara olumsuz yansıdığını gözlemledik. Bu ürünlerin neredeyse tamamında hammadde ve enerji fiyatları kura bağlı olduğundan dövizin yukarı doğru ivme kazanması ürün fiyatlarını yukarı doğru çekti. En basiti bir ürün plastik bir ambalajın içine giriyorsa ya da üzerinde etiket varsa fiyatı doğrudan olumsuz şekilde etkilendi. Buna bir de pandemiden kaynaklı ithal edilen hammaddelerin üretimlerinin durmasını da eklersek, ciddi problemlerle karşı karşıya kaldık diyebilirim. Bunun paralelinde etiket ve ambalaj sektörüne hammadde sağlayan dünyanın en büyük hammadde üreticisinin uzun süren grev süreci bizleri hammadde tedariği anlamında ciddi sıkıntıya düşürdü. Birçok etiket ve ambalaj üreticisi gelen taleplere cevap veremediler. Bu alanda ciddi aksamalar yaşadık.


Ayrıca Rusya-Ukrayna krizi tüm dünyada olduğu gibi bizim açımızdan da bir enerji krizine dönüşse de Avrupa ülkelerinin Rusya’ya yapmış olduğu yaptırımlarla Rusya üretmekte zorlandığı birçok ürünü Türkiye’de üretme kararı aldı. Bu da ihracat yapan firmaların az da olsa lehine bir durum oluşturdu. 


Pandemi dönemi ise birçok sektöre olumsuz etki etse de gıda ve hijyen üretimi gerçekleştiren fabrikalar ve bu fabrikalara hizmet veren tedarikçiler ciddi bir mesaiyle çalıştılar. Bu süreçten olumlu etkilenen firmalardan biriyiz. 7/24 gerçekleştirdiğimiz üretimlerle ülkemizle birlikte dünyanın birçok ülkesine etiket ve ambalaj sevkiyatları gerçekleştirdik. Yapmış olduğumuz öngörülerle attığımız adımlar sonucunda hammadde stoklarımızı canlı tutarak yaşanılan bu olumsuz süreçten en az düzeyde etkilendik. Böylelikle hizmet verdiğimiz markalara herhangi bir mağduriyet yaşatmamış olduk.


Çağımızın en büyük sorunlarından biri de geri dönüşüm. Özellikle ambalaj firmalarının geri dönüşüme katkıları nasıl olabilir? Sizin bu konudaki önerilerinizi alabilir miyiz?
Son yıllarda plastik atıkları azaltmaya yönelik çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor. Geri dönüşüm ile alakalı hammadde üreticilerinin de önemli çalışmalar yaptığını gözlemliyoruz. Etiket ve Ambalaj tedariğinde dünyanın en önemli firması olan UPM’in Yıka-Çıkar film etiketleme çözümleri döngüsel ekonomiyi desteklerken markaların geri dönüştürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı oluyor. Bu geri dönüştürülebilir oran yaklaşık %90. Bu oran çok yüksek. Bizler de UPM ile iş birliği içinde tercih ettiğimiz hammaddelerle doğayı korumaya yardımcı oluyoruz.


Türk içecek sektörü, yabancı alım gücü için çok kuvvetli ve gelişime açık bir pazar. Yurt dışındaki alım gücünü yakından takip eden biri olarak gözlemlerinizi aktarır mısınız? İhracatta ambalajın önemi nedir? Firmaların ihracat paylarını artırmak adına ambalajlarında yapabilecekleri neler?

Aslında geniş perspektiften bakarsak ülkemiz, Dünya’da birçok bölge için önemli bir pazar. Gelişen sanayimiz, teknolojik altyapımız, üretim maliyetlerimizin genel itibariyle düşük olması ve bunun paralelinde yapılan kaliteli üretimler artık dünyanın birçok bölgesine ürün gönderebilme şansını yakalamamızı sağlıyor. Elimize geçen bu fırsatı iyi değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Daha önce yapılan hatalar yapılmamalı, yaptırılmamalı. Bu noktada iyi organize olabilirsek ihracatımıza önemli katkıda bulunabiliriz.


İhracatta ürün içeriği kadar ambalaj ve aynı zamanda görsel etkinin rolünün çok büyük olduğunu düşünüyorum. Rekabet edilen global markalar her yönüyle iyi analiz edilmeli, en az onlar kadar kaliteli ambalajlar ve yaratıcı tasarımlar kullanılmalı. Yenilikçi yaklaşımlar ve tercih edilecek teknolojik çözümlerin de bu süreçte üreticilerimizin işini kolaylaştıracağını düşünüyorum. 


Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederiz.

 

DİĞER RÖPORTAJLAR