RÖPORTAJLAR

“Uludağ İçecek olarak, geniş ürün yelpazemiz, araştırmacı ve dinamik kadromuz ile biri Çaybaşı’nda biri Yenice’de olmak üzere 2 ayrı tesiste toplam 9 dolum hattında tüm içecek gruplarında yatırımlarla kurulan aseptik hat sistemlerimiz de hijyenik şartlarda %100 pancar şekerinden doğal hammaddeler ile koruyucusuz olarak ürünlerimizi tüketiciye sunmaktayız, sunmaya da devam edeceğiz” diyen Uludağ İçecek Kalite Güvence, AR-GE ve AR-GE Merkezi Müdürü Tuğba ŞİMŞEK ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

 

 

 

Tuğba Hanım sizi tanıyabilir miyiz? Sektörün başarılı kadın yöneticilerinden birisiniz. Sektörde kadın olmanın getirdikleri hakkında neler söylemek istersiniz?
Merhabalar, Bursa doğumluyum, öğrenim hayatıma Bursa’da başlayıp, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya bölümünden mezun oldum. Çalışma hayatıma önce Sütaş A.Ş.’de sonra Pınar Su’da Kalite Güvence Uzmanı olarak başladıktan sonra Uludağ İçecek ile yollarımız kesişti önce Kalite Güvence ve AR-GE Yöneticisi olarak başladığım Uludağ serüvenimde 2012 yılından beri Kalite Güvence, AR-GE ve AR-GE Merkezi Müdürü olarak devam etmekteyim. Sektörümüze yön veren kuruluş, dernek ve platformlarda MASUDER (Maden Suyu Üreticileri Derneği), MEDER (Meşrubat Üreticileri Derneği), SUDER (Ambalajlı Su Üreticileri Derneği), MEYED (Meyve Suyu Endüstrisi Derneği), ARGEMİP (AR-GE Merkezleri İletişim Platformu), BUSİAD (Bursa Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği), TUSİAD (Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği), EFBW (Avrupa Şişelenmiş Sular Federasyonu) ve IFU (Uluslararası Meyve ve Sebze Suyu Birliği)’da da ayrıca şirketimiz ve ekibimiz ile birlikte aktif olarak görev almaktayım. 


Başarıyı adım adım elde ettiğimiz, asla tükenmeyen bir yol olarak görüyorum. Bu yolda elbette zaman zaman başarısızlıkla karşılaşmamız kaçınılmaz. Yolumuza devam etmemiz ancak bunun nedenini anlayıp çözüme kavuşturarak mümkün. Bu şekilde güçleniyor ve yeni başarıları kovalıyorsunuz. En önemlisi de “bir kadın olarak bunu başarabilir miyim?” sorusuna asla hayatınızda yer vermemeniz gerekiyor. Dolayısıyla, hiç pes etmeden, bu kadın işi, bu değil demeden her şeyin üstüne gitmek ve kadın erkek ayrımı yapan kişilerin kafasındaki o algıyı silmek, kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şey diyebilirim. 


Uludağ İçecek’in geçmişinden bahsedebilir misiniz?
Uludağ İçecek gücünü geçmişinden alan, geçmişten gelen bilgi birikimiyle sektörün geleceğine yön veren köklü bir Türk içecek firmasıdır. Eski adı “Keşiş Dağı Maden Suyu” olan firmamızın geçmişi 1912 yılına dayanmaktadır. 1912 yılında dönemin padişahı Sultan V. Mehmet Reşat Han’ın izni ile başlayan serüvenimiz 6 Eylül 1931’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün onayı ile “Türk” ibaresi kullanma ve işletme imtiyazı verilmiş olan Uludağ İçecek, 4 nesildir içecek tarihini değiştiren buluşları ve yenilikçi yönü ile hep ön planda olmuştur, olmaya da devam edecektir. 


Bursalı Sigortacı Yağcızade Mehmet Hakkı (Erbak) Bey’in, Nilüfer Gazoz Fabrikası’nı kurması ve “Nilüfer” markası ile gazoz üretmeye başlamasının ardından da Uludağ İçecek’in temelleri atılmıştır. 1932 yılına gelindiğinde ise, Mehmet Hakkı (Erbak) Bey’in oğlu Nuri Erbak tarafından Efsane Gazoz’un orijinal formülü bulunmuştur. 


Uludağ İçecek tarihi boyunca ilklerin öncüsü olmuştur. 1978 yılında Türkiye’deki ilk depozitolu litrelik cam şişenin vida kapak ile üretilmesi, 1981 yılında dünyada bir ilk olarak 1 litrelik PET şişede doğal maden suyu üretimi, 1985 yılında Türkiye’nin ilk diyet meşrubat üretimi, 1989 yılında Türkiye’deki ilk kutu ambalaj üretimi gerçekleştirilmiştir. 


2007 yılında sektöre tamamıyla farklı bir yön çizen ilk ambalajlı endüstriyel limonata, “Uludağ Limonata” tüketiciler ile buluşturulmuştur. 2009 yılına geldiğimizde ise özel kobalt mavi şişesi ile dünyaca ünlü moda markası Dice Kayek tarafından Osmanlı cam sanatı ve Fransız Baccarat vintage karaflarından esinlenilen, Türkiye’nin ilk tasarımcı şişesindeki “Premium Maden Suyu” pazara sunulmuş, 2010 yılında ise “Uludağ Doğal Maden Suyu” ve “Uludağ Frutti” yeni yeşil şişeleri ile sektörde fark yaratmıştır.


Bir başka yenilik olarak ise, 2011 yılında maden suyu kategorisine yepyeni bir soluk olarak doğal maden suyundan üretilen meyve sulu “Uludağ Frutti Extra” pazara sunulmuştur. Uludağ Frutti Extra hem şişesi hem de farklı lezzetleriyle tüketicinin kalbini fethederken, 2012 yılında C vitaminli doğal maden suyu “Uludağ Frutti C Max” pazara sunulmuş, 2020 yılında ise “Efsane Uludağ Gazozu Zencefilli”, “Frutti Extra Greyfurtlu” ve “Uludağ Sıfır Tonik” ile ürün yelpazesini genişletmeye, içecek sektöründe yeni lezzetler ile farklılaşmaya devam etmektedir.

 

 

 

Kalite standartlarınız ve sahip olduğunuz belgeler hakkında bilgi alabilir miyiz? 

Uludağ İçecek olarak, tüm ürünlerimizi kaliteden ödün vermeden üretmek ve tüketicilerimize ulaştırmak en öncelikli hedeflerimizin başında gelmektedir. Gerek hammadde seçimlerimizde gerek ürünlerimizin tüketiciye ulaşmasını sağlayan satış ekiplerimiz, satış noktalarımız ve bayilerimizle kalite bilincini yaygınlaştırmak ve benimsemek üzere hız kesmeden çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Öncelikle gıda güvenliği anlayışını benimseyerek hijyen koşullarını maksimum düzeyde gerçekleştirmek ve ekibimizi her noktada bilinçlendirmek ayrıca tüketicilerimizden gelen yorumları değerlendirmek de kalite anlayışımızın başka bir noktasını oluşturmaktadır. 


Kalite standartlarına yönelik uygulamalarımızın gerek doküman gerek saha içerisinde ve saha dışarısında aldığımız eğitimler ve sertifikalar kalite hedeflerimiz doğrultusunda attığımız adımların, izlediğimiz yolun başarısı niteliğindedir. Sahip olduğumuz belgelerin başında ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemleri, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi ve 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi’nin yanı sıra ayrıca TS Türk Standartlarına Uygunluk Belgesi ve Helal Uygunluk Belgesi (Meşrubat, Kaynak Suyu ve Maden Suyu), BRC Global Standard for Food Safety, ESMA (The Emirates Authority for Standardization & Metrology) uygunluk belgemizin yanında, Kosher, Sıfır Atık ve Vegan sertifikamızda bulunmaktadır. 


Geçtiğimiz yıl bizleri etkisi altına alan Covid-19 virüsü sorasında, pandemi döneminde ekip arkadaşlarımızın ve tüketicilerimizin sağlığı ve güvenliğine yönelik aldığımız önlemler ve güvenli üretim koşullarımız ile TSE tarafından Türkiye’de doğal kaynak suyu, doğal maden suyu ve içecek sektöründe TSE Covid-19 güvenli üretim belgesi alan ilk firma olduk.


İçecek sektörü içerisindeki konumunuzu nasıl tanımlarsınız? Sektörde yaşanan zorluklar ve sizin bu zorluklara karşı çözüm önerileriniz nelerdir?
100 yılı aşan, köklü bir geçmişe sahip olan firmamız, yalnızca günümüzdeki bu zorlu rekabetçi ortamda değil, kurulduğu ilk yıllardan beri altyapısına yaptığı yatırımlar ve teknik gelişime verdiği büyük önem sayesinde çevre ve toplum için değer yaratan inovatif adımlarla içecek sektörüne yön veren, sektörünün ilklerine imza atan bir konumdadır. Dünyada ilk kez 1 litrelik PET şişede doğal maden suyu üretimi (1981), Türkiye’deki ilk diyet meşrubat üretimi (1985), ilk ambalajlı limonatanın pazara sunulması (2007) ve 2018 yılının ilk çeyreğinden beri tüm ürünlerimizin Türkiye’de ilk ve tek, yüksek kapasitede ise dünyada tek olarak koruyucusuz üretiminin yapılması ülkemize ve sektörümüze kazandırdıklarımızdan bazıları. 


Gıda ve içecek sektörü, yüksek hacimlerde, sürekli olarak çok çeşitli ürünlerin üretiminin sağlandığı, üretici-tüketici ihtiyaçları dengesinin sürekli revize edilmesi gereken, oldukça dinamik bir sektördür. Konu gıda olduğunda, toplum sağlığı ile de doğrudan ilişkilidir. Ürünlerin kalitesini ve içeriğini etkileyen tüm çalışmalar, yeni nesil AR-GE faaliyetleriyle birlikte tüketicilerin sağlığını ve memnuniyetini güvence altına alarak toplum sağlığına katkı sunmalıdır ve bu çalışmalar üreticiler için en öncelikli sorumluluk alanını oluşturmaktadır. Ancak, tüm bunların yanı sıra, sektörünün önde gelenleri arasında olmak ve başarıyı sürdürülebilir kılmak, yeni ürün çeşitliliği ve ürün kalitesinin artırılmasına yönelik çalışmalarla sınırlı kalmamak, bunların ötesinde, çevreye duyarlı olmak, eğitim, spor, kültür-sanat alanlarında da paydaşlarımızın beklentilerini karşılayabilmek ve güvenlerini kazanabilmekle mümkün olabilmektedir. 


Son yıllarda almış olduğunuz ödüller ve şirketinizde yaşanan gelişmeler hakkında bilgi alabilir miyiz?
Sektörümüze ve ülkemize kazandırdığımız ilklerimizde bahsedildiği gibi, 2018 yılının ilk çeyreğinden beri tüm ürünlerimizin Türkiye’de ilk ve tek, yüksek kapasitede ise dünyada tek olarak koruyucusuz üretimini gerçekleştiriyoruz. Koruyucusuz üretime geçmek amacıyla ürünlere ve ham maddelere eklenen koruyucuların çıkarılması, tedarikçilerimiz de dahil olmak üzere çok katılımlı AR-GE çalışmalarını gerekli kılmıştır. Başarıyla gerçekleştirdiğimiz AR-GE çalışmalarımız sayesinde, Koruyucusuz İçecek Üretimi Projemizle BUSİAD ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nin iş birliği ve “Yarına Yolculuk” teması ile 2019’da dördüncüsü düzenlenen Bursa Yenileşim Ödülleri’nde Mansiyon Ödülünü, 2019 11. Kurumsal Sosyal Sorumluluk Zirvesi, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Ödülleri, Endüstriyel Yenilik ve Altyapı Kategorisinde, Koruyucusuz İçecek Üretimi Projesi ile Platin Başarı Ödülünü kazandık. 


Pandemi nedeniyle oluşmuş olan bu son derece hassas dönemde Ürün Kalite-Güvence Uygulamalarımızı da Endüstri 4.0 uygulamalarımızla güvence altına alıyoruz ve kontrolünü sağlıyoruz. Bu amaçla tüm üretim hatlarımızda sensör, kamera, robotik etiketleme, mobil Apps gibi IOT destekli cihazlar ve yazılımlar ile donatılmış bir teknoloji kullanıyoruz ve uçtan uca izlenebilirlik uyguluyoruz. İçecek sektöründe Türkiye’de ilk ve tek olarak uygulamakta olduğumuz bu Mobil App (IOS ve Android) destekli Uçtan Uca İzlenebilirlik Sistemi, bize ayrıca IDC Türkiye’nin düzenlediği “Türkiye’de Akıllı Üretim Zirvesinde” Mobility in Manufacturing alanında birincilik ödülü de kazandırmış durumda.


Su ayak izimizin azaltılması yine azami özen gösterdiğimiz konular arasında. Sektörümüz gereği su en önemli hammaddemiz. Ancak su, sınırsız bir doğal kaynak değil ve yüzyılımızın en önemli risklerinden biri erişilebilir içme suyu kaynaklarının tükenmesi. Bu sorununun önüne geçilebilmesi için her bir bireye ve her bir kuruluşa önemli işler düşüyor. Bizler de bu bağlamda, sorumlu üretim ve tüketim vizyonumuz doğrultusunda, üretim hatlarımız boyunca çeşitli noktalardaki suyun yüksek oranda geri kazanımını sağladığımız bir iş modeli tasarladık. Bu iş modeli ile, uyulamaya başladığımız 2017 yılı sonunda iki farklı lokasyonda bulunan üretim tesislerimizde ortalama %31,5 ile başlayan su geri kazanım oranımız 2018’de %37,5, 2019’da ortalama %46 ve 2020 yılı sonunda da ortalama %44 olarak gerçekleşti. Üretim hacmi, ürün gamı, hat sayısı gibi parametrelerin artışı ile doğru orantılı geri kazanım sağlamak üzere tasarladığımız bu iş modeli ile her yıl artan oranlarda geri kazanım sağlamayı ve ortalama en az %50 geri kazanımı hedefliyoruz. Bu kapsamdaki çalışmamızla 12. Kurumsal Sosyal Sorumluluk Zirvesi- Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Ödülleri'ne geçtiğimiz sene yapmış olduğumuz başvuru sonucu “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” kategorisinde, büyük ödül olan Platin Ödül’ü almaya hak kazandık. 


Yine, karbon nötr şirket olma yolunda da önemli çalışmalar gerçekleştirmekteyiz. Bu çalışmalarımız çok daha somut ve bilimsel temelli yaklaşımlarla gerçekleştirebilmek amacıyla Türk gıda ve içecek sektöründe bir ilk olarak, Bilim Temelli Hedefler (SBT) çatısı altında toplanmış dünya çapındaki 1200’ün üzerinde şirket arasındaki yerimizi alarak “2°C'nin çok altında küresel ısınma” senaryolarıyla uyumlu emisyon azaltma hedefleri için çalışmalarımızı başlattık ve Bilim Temelli Hedefler girişimi ve iş ortakları listesinde resmi olarak yerimizi aldık. Sürdürülebilirlik komitesi ve iklim eylemi çalışma grubu faaliyetleri kapsamında bir yıl içerisinde çalışmalarımızı tamamlayarak, tüm faaliyet alanlarını ve değer zincirini kapsayan emisyon azaltma hedeflerimizi tüm sektöre ve dünyaya duyurmuş olacağız. SBT çatısı altında toplanmış şirketler arasında yerimizi almamızın yanı sıra bu yıl itibari ile dünyanın en büyük sürdürülebilirlik platformu UN Global Compact’a üyeliğimizi gerçekleştirmiş bulunuyoruz.


Karbon nötr şirket olma yolunda attığımız en önemli adımlardan biri de enerji tüketimi optimizasyon çalışmalarımız ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmemizdir. Uludağ İçecek Türk A.Ş. olarak iklim değişikliği ve etkilerinin bilincinde, yaşanabilir bir dünya için çevresel ayak izimizin sürdürülebilir bir şekilde azaltılmasına yönelik bugüne dek gerçekleştirdiğimiz enerji tüketimimizin azaltılmasına yönelik çalışmalarımız sonucu, yıllık 4 milyon kWh’lik iyileştirme sağladık. Enerji tüketimimizdeki bu iyileştirme ile yılda 2.492.000 kg eşdeğerindeki karbondioksitin atmosfere salınmasını engelledik. Bu aynı zamanda doğaya 6058 adet kızılçam ağacı borcumuzun ödenmiş olduğu anlamına geliyor. Tüm bunlara ek olarak yenilenebilir güneş enerjisi sistemine geçiş sürecimizde, bu yıl Ağustos ayı itibari ile Yenice fabrikamızda 30.000 m2’lik bir alana kurulacak olan Güneş Enerjisi Sistemi (GES) ile, 1 yılda tükettiğimiz elektrik enerjisinin %28’ini GES ile sağlamış olacağız. Bu da şimdiye kadar enerji tüketimimizde gerçekleştirdiğimiz iyileştirmelere ek olarak yıllık 5 milyon kWh’lik azalma daha sağlamış olacak. Bu sayede, Uludağ İçecek olarak her yıl yılda toplam 5.607.000 kg eşdeğerindeki karbondioksitin atmosfere salınmasını engellemiş ve doğaya en az 13630 adet ağaç borcumuzu ödemiş olacağız. MY Enerjisolar firmasının desteğiyle başlattığımız bu çalışmayı tüm lokasyonlarımızda gerçekleştirmeyi ve her yıl artan oranlarda yenilenebilir Güneş Enerjisi Sistemi’nden yararlanmayı hedefliyoruz.

 

Uludağ İçecek olarak yürüttüğünüz sosyal sorumluluk projeleri hakkında bilgi alabilir miyiz? 
Uludağ İçecek olarak eğitimden spora, kültür sanattan çevreye kadar pek çok farklı alanda toplumsal hayata artı değer yaratmak için pek çok sosyal sorumluluk projeleri yürütmekteyiz. En önemlilerinden biri de günümüzde öne çıkan ve geleceğimizi tehdit eden çevre kirliliği ve iklim krizi odağında attığımız adımlar. ÇEVKO kurucularından olan firmamız, ulusal çevre mevzuatı ile ilgili çevre standartlarını temel alan sürdürülebilir bir çevre yönetimi politikası izliyor ve ambalaj atıklarının toplanması ve döngüsel ekonomiye kazandırılması, doğal kaynak ve hammadde korunumu ve geri dönüşümün yaygınlaştırılması için tedarikçilerimiz ve diğer tüm paydaşlarımızla iş birliği içinde çalışıyor. Şirketimizin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Birleşik Cam Ambalaj Dolumcuları ve Üreticileri Vakfı (BİRCAM) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Kızıl önderliğinde, Sıfır Atık Gönüllüleri ile Dünya Temizlik Günü gibi özel günlerde Türkiye’nin çeşitli noktalarında farkındalığı artırmak amacıyla çevre temizliği etkinlikleri gerçekleştiriyoruz, Dünya Çevre Günü kapsamında şirket içerisinde çevre bilincinin artırılması ve sürdürülebilir kılınmasına destek verecek Sıfır Atık temalı yarışmalar düzenleniyoruz. 


Firmamız sanatın ve sporun da daima yanında. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda ülkemizi başarıyla temsil eden milli okçumuz Mete Gazoz’u 2017 yılından beri destekliyor. Bunun yanı sıra, sponsorluğunu Uludağ Premium, Başkanlığını Uludağ İçecek Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ömer Kızıl'ın üstlendiği Bursa Filarmoni Derneği, Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası'nın aktif destekçisi olarak Türkiye'nin ve Bursa'nın adını dünyaya duyurmayı ve çoksesli müzik yaşamını zenginleştirmeyi hedeflemektedir.


Şirketimizin onursal başkanı Nuri Z. Erbak adına kurduğumuz Nuri Erbak Eğitim ve Kültür Vakfı; Nuri Erbak İlköğretim Okulu ve Nuri Erbak Anadolu Lisesi ile öğrencilerimizin ülkemiz için değerli, başarılı ve sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmesine destek veriyoruz. Vakfımız aracılığıyla her yıl, lisans eğitimi almak isteyen gençlerimize burs olanağı sağlıyor ve yüksek öğrenimini sürdürmek isteyen Nuri Erbak Lisesi mezunlarına ve kuruluşuna destek verilen Çaybaşı Köyü İlköğretim Okulu mezunlarına lisans sonrası eğitimlerine devam etmeleri için gerekli yardımları yapıyoruz. Şirketimiz ayrıca küresel ısınmanın önüne geçilebilmesi ve yine doğal kaynakların korunmasına yönelik vizyonu doğrultusunda karbon ve su ayak izinin azaltılmasına yönelik çalışmaları hayata geçirmektedir.


Vermiş olduğunuz bilgiler için çok teşekkür ederiz.

 

DİĞER RÖPORTAJLAR