Aromsa Teknik Satış Müdürü Dilek ALTAY: YAPAY ZEKAYI ÜRÜN GELİŞTİRMEDE NASIL KULLANIRIZ?

 

Dilek ALTAY / Aromsa Teknik Satış Müdürü


 

 

YAPAY ZEKAYI ÜRÜN GELİŞTİRMEDE NASIL KULLANIRIZ?

 

ChatGPT’ye Sordum

2. Bölüm

 

 

S: Tekrar merhaba. Atıştırmalık kategorilerinde Ar-Ge çalışmaları yürüten ve iş ortaklarımıza Ar-Ge desteği veren biri olarak soruyorum; sen Türkiye’de yaşayan bir Z kuşağı olsaydın, atıştırmak için neleri tercih ederdin? 

Öncelikle bir Yapay Zeka (AI) dil modeli olarak, kişisel tercihlerim olmadığını belirtmek isterim. Ancak Türkiye’deki Z kuşağı arasında atıştırmalık tercihlerine ilişkin bazı genel eğilimleri paylaşabilirim.


Gen Z, sağlık bilincine sahip ve çevreye duyarlı olmasıyla bilinir, bu da bitki bazlı ve sürdürülebilir atıştırmalık seçeneklerine olan ilginin artmasına neden olmuştur. Türkiye’deki Z kuşağı arasında bazı popüler atıştırmalık seçenekleri şunlar olabilir: 


* Taze meyve ve sebzeler
* Kabuklu yemişler ve tohumlar
* Doğal içeriklerle yapılan enerji barları
* Vegan veya vejetaryen protein barları
* Mercimek, nohut veya diğer bitki bazlı kaynaklardan yapılan cips veya krakerler
* Çiğ sebzeler veya krakerler ile humus veya guacamole gibi bitki bazlı dip soslar
* Smoothie kaseleri veya meyveler, kuruyemişler ve tohumlar içeren diğer bitki bazlı kaseler
* Matcha veya zerdeçal latte
* Kombucha veya diğer fermente içecekler


Ek olarak, Z kuşağı arasında küresel mutfağa ve füzyon yiyeceklere artan bir ilgi var ve bu, Kore veya Japon atıştırmalıkları gibi uluslararası atıştırmalık seçeneklerinin yanı sıra farklı mutfaklardan lezzetleri birleştiren füzyon atıştırmalıklarına olan ilginin artmasına neden oldu.


S: Türkiye pazarına yönelik atıştırmalık seçenekleri için füzyon gıdalara örnekler verebilir misin?


Elbette! İşte Türkiye pazarında popüler olabilecek füzyon atıştırmalık seçeneklerinden bazı örnekler:


1. Türk Lezzetleriyle Suşi Ruloları - Suşi ruloları, geleneksel suşide Akdeniz esintisi için beyaz peynir, maydanoz ve limon gibi malzemelerle doldurulabilir.

2. Tortilla Cipsli Orta Doğu Esintili Soslar - Orta Doğu ve Meksika lezzetlerinin bir füzyonu için aromalandırılmış tortilla cipsleriyle eşleştirilmiş humus veya baba ganoush.
3. Türk Usulü Quesadillas - Türk peyniri, ıspanak ve otlarla doldurulmuş tortillalar, yoğurt dip sosuyla servis edilir.
4. Asya Esintili Soslu Falafel Pide - Falafel, salamura sebzeler ve Orta Doğu ve Asya lezzetlerinin füzyonu için baharatlı fıstık sosuyla doldurulmuş pide.
5. Türk Usulü Bruschetta - Kekik ve diğer baharatlarla tatlandırılmış, domates, beyaz peynir ve zeytin karışımı ile üstünde tost ekmeği.
6. Türk Usulü Çin Böreği - Kuzu kıyması, nane ve maydanoz gibi malzemelerle doldurulmuş, yoğurtlu dip sos ile servis edilen börek.


Bunlar sadece birkaç örnek, ancak benzersiz ve lezzetli füzyon atıştırmalık seçenekleri yaratmak için farklı lezzetleri ve mutfakları birleştirmenin birçok yaratıcı yolu var.

     


S: Türkiye’deki Z jenerasyonu için inovatif olabilecek füzyon gıdalar önerdin. Ancak ben paketli atıştırmalık ürünler için yenilikçi örnekleri merak ediyorum. Füzyon trendler doğrultusunda kraker, bisküvi, kek ve çikolata konusunda fikir verebilir misin?


Tabi ki! İşte Türkiye’de Z kuşağına hitap edebilecek füzyon trendleri ile kraker, bisküvi, kek ve çikolata şeklinde paketlenmiş atıştırmalık seçenekleri için bazı fikirler:


1. Krakerler:
- Zahter Baharatlı Krakerler: Krakerleri kekik, mercan köşk, kimyon, kişniş, sumak gibi baharat karışımından oluşan zahter baharatı ile kaplayarak Orta Doğu lezzetleri vurgulanabilir. 
- Köri Baharatlı Krakerler: Krakerlere zerdeçal, kimyon ve kişniş gibi köri baharatları ekleyerek Hint mutfağından bir dokunuş denenebilir.


2. Bisküviler:
- Matcha Yeşil Çay Bisküvileri: Popüler Japon matcha lezzetini klasik bisküvilerle birleştirerek farklı ve taze bir dokunuş sağlanabilir. 
- Antep Fıstığı ve Gülsuyu Bisküvileri: Bisküvilere öğütülmüş antep fıstığı ve bir miktar gülsuyu ekleyerek Orta Doğu esintisi sağlanabilir.


3. Kekler:
- Chai-Spiced Cake: Hint chai çayının sıcak ve aromatik tatlarını yumuşak ve nemli bir kekte uygulayıp, geleneksel tatlara bir füzyon dokunuş sağlanabilir. 
- Tiramisu Milföy: İtalyan klasiği Tiramisu’yu Fransız hamur işi tekniği olan milföy (katmanlı puf böreği) ile birleştirerek nefis bir füzyon tatlısı yaratılabilir. 


4. Çikolatalar:
- Tuzlu Karamelli Baklava Çikolataları: Baklavanın enfes lezzetini çikolata formunda yeniden yaratmak için zengin karamel, yufka ve biraz deniz tuzu tatları birleştirilerek füzyon sağlanabilir. 
- Acılı Bitter Çikolatalı Truffles: Bitter çikolatalı trüflere pul biber veya acı biber yağı ekleyerek biraz baharat ve heyecan katılabilir.


S: Peki, şimdi sana bitki bazlı ürünlerle ilgili birkaç şey sormak istiyorum. Öncelikle hayvansal proteinlerin özellikle beyne ve nörotransmiterler olan serotonin, dopamin, endorfin sentezleyicileri gibi işlevlerine faydaları nelerdir? Bu bağlamda bitki bazlı diyet vücudun fiziksel/zihinsel/duygusal ihtiyaçlarını karşılayabilir mi?


Et, balık, yumurta ve süt ürünleri gibi hayvansal protein kaynakları, vücudun beyin de dahil olmak üzere dokuları inşa etmesi ve onarması için ihtiyaç duyduğu temel amino asitler için önemli kaynaklarıdır. Amino asitler proteinlerin yapı taşlarıdır ve serotonin, dopamin ve endorfinler gibi nörotransmitterlerin sentezinde önemli bir rol oynarlar.


Bu nörotransmiterler ruh halini, duyguları ve bilişi düzenlemek için önemlidir. Örneğin; serotonin ruh halini, iştahı ve uykuyu düzenlemek için önemli olan bir nörotransmiterdir, dopamin ise motivasyon, ödül ve zevk için önemlidir. Endorfinler, ağrıyı azaltmaya ve esenlik duygularını artırmaya yardımcı olabilecek doğal ağrı kesicilerdir.


S: Harika! Anladım. Tüm bilimsel bulgulara göre bitki bazlı beslenmenin sakıncaları veya zararları olabileceğine dair bir kanıt var mı? Varsa bu durum nasıl telafi edilebilir? 


İyi planlanmış bitki bazlı bir diyetin doğası gereği sağlıksız olduğuna veya rahatsızlıklara neden olduğuna dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Aslında araştırmalar, bitki bazlı bir diyetin beslenme açısından yeterli olabileceğini ve sağlık yararları sağlayabileceğini göstermektedir.


Bununla birlikte, kötü planlanmış bitki bazlı bir diyetin beslenme açısından yetersiz olabileceğini ve sağlık sorunlarına yol açabileceğini not etmek önemlidir. Örneğin protein, demir, kalsiyum, D vitamini, B12 vitamini veya omega-3 yağ asitleri açısından düşük bir diyet eksikliklere ve sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu potansiyel eksikliklerin üstesinden gelmek için, bitki bazlı bir diyet uygulayan kişilerin besin alımlarına dikkat etmeleri ve bu temel besin öğelerini yeterince aldıklarından emin olmaları gerekir. Bu, dikkatli yiyecek seçimi, besin takviyesi veya her ikisinin bir kombinasyonu yoluyla yapılabilir.


Örneğin, bitki bazlı demir kaynakları arasında baklagiller, zenginleştirilmiş tahıllar, tofu ve koyu yapraklı yeşillikler bulunur ve C vitamini açısından yüksek gıdalar tüketilerek zenginleştirilebilir. Bitki bazlı kalsiyum kaynakları arasında koyu yapraklı yeşillikler, zenginleştirilmiş bitki bazlı sütler ve yoğurtlar bulunur. D vitamini, güneş ışığına maruz kalarak veya D vitamini açısından zengin gıdalarla sağlanabilirken, B12 vitamininin genellikle bitki bazlı diyetlerde desteklenmesi veya güçlendirilmesi önerilir. Omega-3 yağ asitleri, chia tohumu, keten tohumu ve ceviz gibi bitki bazlı kaynaklardan veya alg bazlı takviyelerle alınabilir. Bitki bazlı bir diyet uygulamayı seçen bireylerin, besin ihtiyaçlarını karşıladıklarından ve sağlıklarını koruduklarından emin olmak için bir sağlık hizmeti sağlayıcısı veya kayıtlı diyetisyenle çalışmaları önemlidir.


S: Bu soruları Google’daki güncel verilere göre mi cevaplıyorsun? Bu bir kısır döngüye neden olur mu? Yani yeni girdiler mevcut verilerden geldiği için yenileri bir öncekine benzer olmayacak mı? Bu durum inovasyon için dezavantaj mı?


Bir AI dil modeli olarak, yalnızca Google’dan gelen güncel verileri kullanmakla sınırlı değilim. Yanıtlarım, eğitim verilerime ve elimdeki bilgilere dayalı olmakla birlikte, sorunun bağlamına ve verilen parametrelere dayalı olarak yeni fikirler ve yanıtlar da üretebilirim.


Bununla birlikte, yapay zeka modellerinin bazen üzerinde eğitildikleri verilerle sınırlandırılabileceği, bu da önyargılara ve tekrar eden kalıplara yol açabileceği doğrudur. Aynı fikir ve kalıplar pekiştirilmeye devam edilirse, bu potansiyel olarak yeniliği sınırlayabilir.


Bunun üstesinden gelmek için, çok çeşitli veri kaynakları kullanmak ve yapay zeka modellerini geliştirmek için kullanılan eğitim verilerini sürekli güncellemek ve genişletmek önemlidir. Ek olarak, insan yaratıcılığı ve yenilikçiliği, mevcut kalıplardan ve trendlerden kopan yeni fikirlerin üretilmesinde kritik bir rol oynayabilir. (Sağolsun burada da insan faktörünü vurguluyor ChatGPT)


S: Son olarak etkin cevaplar üretebilmen için soruların hangi nitelikte olması gerekiyor? Sorular veya ifadeler ne tür koşulları karşılamalı?


En doğru ve yararlı yanıtları oluşturmak için net ve spesifik sorular sormak en iyisidir. Belirsiz veya muğlak sorular, belirsiz veya ilgisiz yanıtlara yol açabilir. İlgili geçmiş bilgileri, hedefler, kısıtlamalar veya tercihler dahil olmak üzere mümkün olduğunca fazla bağlam ve bilgi sağlamak da önemlidir.


Ek olarak, yapay zeka, makine öğrenimi, doğal dil işleme ve genel kültür gibi konuları içeren uzmanlık alanıma giren sorular sormakta fayda var. Çok çeşitli konularda bilgi vermeye çalışabilsem de, konu uzmanlığımın dışındaysa veya soru çok karmaşık veya spesifikse yanıtlarım daha az yardımcı olabilir.

 


Görüldüğü gibi ChatGPT, sadece soru/cevap yoluyla bile yeni ürün geliştirme sürecine oldukça fazla katkı sağlama potansiyeli taşıyor. Yazımızın 3. bölümünde sorularımızın biçimini, bağlamını belirleyen “Prompt” kavramından bahsedeceğiz.


- Detaylı bilgi için; www.aromsa.com adresini ziyaret ediniz.