SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİNDE TRENDLER

Dilek ALTAY/Aromsa Teknik Satış Müdürü

Çin’de ortaya çıkan, kısa sürede çok sayıda ülkeye yayılan ve binlerce kişinin yaşamını yitirdiği koronavirüs salgını sosyal ve ekonomik hayatı önemli ölçüde etkiledi. Bu etkinin yoğun bir şekilde devam ettiği günlerde gıda ve içecek sektörüne de büyük görevler düşüyor. 'Süt ve Süt Ürünleri' bu sektörün en önemli kategorilerinden biri. Bu kategorideki gelişmeleri ve trendleri aşağıdaki başlıklar altında inceleyebiliriz.

 

1- Sağlık Vurgusu:
Süt ve süt ürünleri halihazırda sağlıklı olarak algılanmakla birlikte ilerleyen günlerde besinsel değerlerin artırıldığı, fonksiyonel yeni özelliklerin katıldığı ürünleri daha sık göreceğiz. Sağlıklı beslenmeye dair neredeyse toplumun her kesiminde oluşan farkındalık sayesinde tüketiciler, “protein ilaveli”, “vitamin ve mineralli”, “lifli” gibi daha sağlıklı ve fonksiyonel ürünleri arıyor ve tercih ediyorlar. Dünya genelindeki salgın ile birlikte altı çizilen “bağışıklık sistemi” tüm gıda ve içecek kategorilerini olduğu gibi süt ve süt ürünlerini de etkileyecek. Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yönelik bileşenleri tüm ürün gruplarında yaygın bir şekilde göreceğiz.


Diğer yandan, markalar sağlıklı ve dengeli beslenmek isteyen tüketiciler için ürün gamlarına yağı azaltılmış, şeker ilavesiz, yapay bileşen içermeyen ürünleri ekliyorlar. Şeker yerine bal, hurma, agave gibi doğal bileşenlerin kullanıldığı ürünleri hem global pazarda hem de bölgemizde görmeye başladık bile.


2- Bitkisel Bazlı Süt ve Süt Ürünleri:
Hayvansal kaynaklı beslenme yerine bitkisel bazlı beslenmeyi tercih eden tüketicilere yönelik alternatif ürünler çoğalıyor. Yulaf sütü bu anlamda önemli bir oyuncu olarak karşımıza çıkıyor. Yulaf sütü ve bu sütten yapılan süt ürünleri ivme kazanacak gibi görünüyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri yulaf sütünün inek sütüne yakın bir tat profilinin olması. Yulafın yanında soya, badem, hindistan cevizi sütü de hayvansal süt ve süt ürünleri tüketmeyenler için birer seçenek olarak raflardaki yerlerini alacaklar. 


3- Farklı Tatlar ve Yapılar: 
Sıradışı aromaların kullanıldığı ürünler ile özellikle yeni ve farklı tatların arayışında olan tüketiciler hedefleniyor. “Irish coffee” “Pina Colada” “Matcha” gibi diğer içecek gruplarından esinlenerek geliştirilen tatlar ile zerdeçal, balkabağı gibi tatlar da süt ve süt ürünlerine farklılık getiriyor. Farklı ürün gruplarından esinlenilerek geliştirilen tatları süt ve süt ürünlerinde daha sık göreceğiz. Özellikle yoğurt, kefir gibi ürünlerde kullanılan meyve parçacıkları, fındık, badem gibi yemiş parçacıkları, meyve sosları ürünün besin değerini artırmanın yanında farklı yapılarıyla tüketicinin yeme deneyimini de zenginleştiriyor.


4- Spesifik Hedef Kitlelere Yönelik Ürünler: 
Sağlıklı yaş almak isteyen yetişkinler için lif, vitamin ve bitkisel proteinler içeren, laktozsuz ve kolesterolsüz ürünler ile çocuklar için hem kemik-kas gelişimlerini hem de zihinsel gelişimlerini destekleyici kalsiyumlu, omega-3 ve kolin içeren ürünlerin raflardaki payı artıyor. Bunun yanında uykuya geçişi kolaylaştıran, gevşeme sağlayan ya da tam tersi enerji seviyesini yükselten ürünler de süt ve süt ürünleri kategorisinde yerini alıyor.


5- Keyif Veren Masum Lezzetler:
Birçok tüketici araştırması gösteriyor ki tüketici sağlık konusuna ne kadar büyük önem verse de lezzetten feragat etmiyor. Bu yüzden sağlıklı ürünlerin lezzetlendirilmesi ve lezzetli ürünlerin sağlıklı hale getirilmesi önem kazanıyor. Böylece sağlık algısı yüksek süt ve süt ürünleri lezzet bileşenleri ile buluşuyor. Çikolatalı, karamelli, orman meyveli ürünler hem sağlık hem de lezzet ve keyif isteyen tüketicileri hedefliyor.